--------






gülken küle dönmek budur ceyse
sancılı bir arşda yağmura mendil ıslatmak budur
sanma ki her bulut bana ısmarlanmış bereketli bir aşk yağağından ibaret
elde olmadan yunus misali biçare yanmak budur




şimdi ellerimde solgun her karanfil ve gül
hatırımı sormaz hiç bir kuş kanadına bırakılmış selam-ı kamil
güz gülleri gibiyim der hani bilirsin bir şarkının nakaradı
güz güllerinden geçtim küle döndüm bunu bil..




ser sefil olmuş her mevsimim
ömrüm hazan ve yeniden hazan 
uğramaz sensiz hiç nev bahara bu ömrüm
kahırlı mektupların vakti çoktan geçti aa vefasız
sızlayan bağrımın orta yerinde
naçiz bedenimin karadan daha kara kabrim...




tek tesellim olamadı ne şiirlerim ne ukbaya dair şarkılar
alır sürükler beni gerdanında kırılan hasret ırmakları
sor yüreğinin en ücrasına sor
hangi an sol yanıma dokunmaya kalksam
parmaklarımı yakar sana ısmarlanmış ateş-i kor




kül karası bir heceydi şiir
isminin her çarpışında
sözlerim daha büyür
gecenin bir yarısı ve hecenin köz yarasısın anla
üşüyorum kifayetsiz yalnızlığımda
sensiz her nefes alışımda




g i d i ş i n l e

seni bende azaltacağını sanıyorsun
oysa gitmek için atacağın her adımın
seni bende daha çoğaltacağını anlamıyorsun
bende sen bendeyken 
yüreğimin ikiye bölündüğünü anladım
ben acılarının acılarıma
merhem olduğunu öğrendim..


--n u r e t t i n Ö N D E R
( Ukba-i Ferda başlıklı yazı NurettinÖnder tarafından 1.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.