Bu İki Kişilik Şehrin... 


Asi bir çağlayan olduk 
Biz gönlün tenha coğrafyalarında 
Yitirdik bakir ve masum sevgileri 
Hayat değirmeninin taşları olduk 
Umutları ezen... 

Nehirleri tersine akıtıp koca şehirleri yıkan 
Kumsala yazılmış isimler 
Suyun üstüne açılmış yollar gibi kaybolduk evrende 
Aynı safta oynasak da 
İstem dışı kendi kalemize attı golleri ayaklar 
Mağlubiyete koşar adımlarla 
El ele, göz göze gider gibi... 

Sinede açan sabır çiçeklerini 
Gönül bağımızdaki sevda güllerini 
Soldurduk acemi bahçıvanlar gibi. 
Kaçışlara gel-git'lere dayanamadı 
Yürek mahkum ları 
Son kurşunu da sıktık hiç düşünmeden 
Bu kara sevdaya... 

Şimdi ise mutsuzluğu hedef tahtası yapıp 
Ona odaklandık 
Sığmıyor yalnızlıklar bu koca şehre 
Sessiz çığlıklarımızı isyana dönüştürdü kalemimiz.. 

Gel de gör be yosun gözlüm. 
Çare değil artık şımarık pişmanlıklar 
Limanda beklemek olmaz 
Bileti kesilmeli son yolcunun da 
Tabelasını da değiştirmeli 
Bu iki kişilik şehrin. 
Silme zamanı geldi onu haritadan 
Saymayarak bu kenti coğrafyayı da baştan çizmeli... 


Desem de defalarca kaç kez kendime, 
Gel de gör be nehir gözlüm 
Kaşesini basmıyor bu deli gönül 
Sol tarafa hala 
Basamıyor ne yapsa da...

 

Şafaknur Yalçın

 

 

Şiirime ses ve nefes olan sn Süleyman ALTUNBAŞ  hocama teşekkür ve saygılarımla…

( Bu İki Kişilik Şehrin başlıklı yazı şafaknur tarafından 29.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.