Bu onun hikayesiydi.

            Gözleri hüzünlü adamın...

            Kalbi kaç boğumluydu, sayılmazdı.

            Kaç canlıydı, sayılmazdı. Dokuz kez ölmüştü ama yine canlıydı. Kurşun sökmezdi ona, ip asmazdı onu, kılıç kesmezdi. Kaç akrep zehrine maruz kaldı ama ölmedi, kaç yılan ve çıyan ısırığına...Ama bir aşk mermisi isabet edince kalbine aşkın rahmeti üzerine oldu. Gelip de bir aşkın gadrine boyun büktü. Bu herkesin hikayesiydi umumda, özelde ise adamın.

            Kızgın çöllerde yalınayak gezdiğinizde ayağınızın tabanını yakan sıcaklıktan daha beter bir sıcaklık yakıyordu adamın yüreğini. Alev alevdi gözleri, alaz alazdı sözleri! Aşkın cehennemindeydi, nar nar olup yanıyordu, kül kül olup harlanıyordu. Çölden daha çöl bir aşkın mağduruydu. Kavrum kavrum olmuştu eti, kemikleri kıtır kıtır. Canından duman çıkıyordu, göğe tırmanıyordu döne döne, aşkın kokusu yayılıyordu aleme.

            Su vereni yoktu.

            Serinlik olanı...

            Kadrini bilmeyenler eline aldığında boynunu büken menekşe gibiydi âşık! Nadan kalplerde açmıştı. Yalan olmuştu, talan. Adamın serabı vardı mutluluktan yana. Aşkın vahasında mola verirken bir sabah tükendi ömre dair her şey, zayi oldu geleceğe dair her arzu. Bu kadar da olmaz diye, bu kadarına da pes diye! Rabbin bile hoşuna gitmez, aşık olanı yolda koymak, candan aziz olanı...

            Öyle ağlıyordu ki! O kadar olurdu! Bir adam ancak bu denli içten ağlardı. Gören de hemen gözyaşlarını salardı. Edebi bir ağlayıştı. Şiirsel bir iç döküştü. Kalbi bir çöküştü.

            Kimse bu derece güzel ağlayamazdı. Çünkü herkesin yarası azdı. Bir tek onun yarası fazlaydı. "Ağla ey gönül ağla

              biraz da sen dağla yâr yanığı yüreğimi!" diyordu adam. Bir yanardağ gibi kaynıyordu. Bir dip akıntısı gibi akıyordu.

            Yaklaşan ıslanıyordu, sırılsıklam oluyordu ona değen! Dokunamıyordu hiç kimse "Lütfen sakin ol, her şey düzelecek, bu hal mutlak geçecek!" diyemiyordu. Silemiyordu hiçbir mendil gözyaşlarını. Mendil olup da giden utansın! Dikiş tutmazdı bu yara ya, kimse diyemiyordu ona aleni! "Sakin ve sabırlı ol, her şeye kadir olan Allah var!"diyemiyordu kimse. Teskin etmek mümkün değildi adamı!

            Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, katıla katıla ağlıyordu. Hani erkekler ağlamaz derler ya, halt etmişlerdi. Adamı gören gözyaşlarını tutamazdı. Hem cinsiyeti yok ağlamanın, gözyaşlarını saklamanın erkekliği yok. Belli ki kalbi bir ağrıydı onu bu denli tutuşturan. Şekli hiçbir iz yoktu. İzahı da yoktu gözyaşlarının, izanı da! "Gözyaşları kalbi çıkış kapısı olmuştu. Ne varsa dışarı atılması icap eden akıyordu. hüzün, kıskançlık, nefret, aldanma, yalan, sevgisizlik, saygısızlık vb... Akıyordu son hızla!"

            Kim bilir terk edilmişti belki! Belki yüz üstü bırakılmıştı. Belki yalnız olduğunu düşünmüştü. Belki hüzün doldurmuştu kalp kâsesini... "Her tarafım can kesiği, ne kadar keskinleşmiş sensizlik, ne kadar acımasız olmuş bilemezsin.  Her tarafım sen eziği, ne kadar eğilmişim ne kadar bükülmüşüm göremezsin." diyordu yaşlı yaşlı seslerle.

            Giden birisinin ayak izleri vardı yüreğinde. Söz izleri vardı canında. Göz izi vardı gözünde.Ömründe görüp göreceği buymuş sadece! Bol acılı bir aşk yaşamıştı.

            "Dikiş tutmaz gayri bu kesik, ses verme daha bana, nefesimi kesme, esme! Hiçbir şey para etmez gayri! Ne kadar sustun bana oysa muhtaçtım sana! Defnedilmeyi  bekleyen taze ölü, kabzedilmeyi bekleyen can gibi." diyordu.

            Bu hüznün ta kendisiydi.

            Hüznün mekânı adamın ta yüreğiydi.

            Hem de ter u tazeydi yarası. Gözyaşları da cabası!

 

( Ter U Taze Yara başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 26.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.