öğleye doğru tavsırdı

            bayram koşuşturmacası

sıradan bütün evlere ziyaretler

karşılaşılan herkesle bayramlaşmalar

hasret gidermeler

uzun bir ayrılıktan sonra gurbetteki gençler

kahvede buluşma-yer kapma yarışı,

lağvedilir konken masaları,

dışarıdan gelenlerle

karşıdan karşıya uzun sohbetler,

ve herkeste kendi yakınını

ama özellikle enişteleri

            öne çıkarma telaşı

 

"-arabası yeni”

“-gedin de bi görün evini”

“-ba(h)çiçinde caddaya cepeli[1]

“-gıyamassın yellere basmaya”

“-tükür tükrü(ğ)nü yala”

“-o gadak yani..

len bizimo(ğ)lan ne de(rsi)n sen!

breh breh

bize bi hormet etti ki

vay vay vaaayy”

“-evi yeri tertemiz

türükür tükmü(ğü)nü yala

ta öyle..”

“-her çocu(ğu)n odası ayrı

komodini, gardolabı”

“-musafirin odası demişsin ona keza”

“-hamamlığı demiş(si)n

herkeşin  kendi odasında”

“-kimse bobasına selam vermeye

            tenezil[2] etmezdi köyde”

"-o(ğ)lunu everdi,

gız gelin etti, çırak çıkardı."

"-çocuğunun biri meendis,

biri öretmen çık(a)cak

öteki de yünsek okuycağmış

bi terbiyeli maşşallah."

..

misafirse gurbetteki köylülerini

kendi yapıp,

yapamadıklarını

                                   sıralayacak

 

“-ona elimden geleni yaptım

hinci hiç arayıp sormaz”

“-benim ona yaptıklarım

dile ğelse de gonuşsa..”

“-tabi başı böyüdü”

..

“-az mı ekmeğini davşıdım

            sırtımda”

“-tabi Allah yanında

…………”

..

“-öyle ya!

burdan gakdık emeğ-emeğ

taa oraya vardık da!

ağzınadan dudağına gelmedi

öyle ya;

bu i(n)sannar buraya gadak neyye ğeldi

“ilcimin-kilcimin[3]” demediği gibi

“nerden geldiniz”, öyle ya;

“neyye geldiniz” bi tarafa

dönüp de yüzümüze bakmadı valla

çoluk-çocuğu hoş geldin dediyse de

burnunun ucuyna

bi elimizi bile öpmediler..”

..

“-emme bazı şeyler de unudulma(ya)cak”

 

“-yahu geçin kardeşim bunnarı

            unudulsa ne olacak

unudulmasa ne olacak

senin vicdanın rahat mı boba

            sen asıl ona bak”

 

 

 

sözde birileri yüceltilir

eğer çulsuzun tekiyse misafir,

"bir şeyler sahibi" olanı kendince irdeler

"bobası şunu verdi"

"kayınbobası bunu alıvidi

bizimkinner neydividi" der

 

ve kalkıp Adilin Arif

"-oğlum daha neydivicek len.. va!

okuduvuduya len" diye eleştirilir

"Alla(h)ın aşkına sen bobana neydividin"

diye bir başkası dikleşir

 

herkes aklınca nasihatlar verir

“-"bobası oğluna bağ bağışlamış

oğlu bi cıngıl[4] değil,

bi çitim[5] bile

üzüm vermemiş derler”

senin(n)ki o hesap”

 

“-iyi de emmi,

             bobam bağ bağışlamış da

bağ nasılıdı üzüm vermiş mi acaba

ne verdi karşılığında

diğer oğlanlarına

bahça vermemiş mi damatlarına

 

“-köle olduk boba gapısında

gerçeği hepiniz biliyonuz ya

bağ demeye şahit ister,

            dağ-mera değil miydi

bobamın bana verdiği

 

alt tarafı taşlı tarla

adam edene kadar

gıçım terlemedi mi

anamdan emdiğim süt

burnumdan fitil fitil gelmedi mi

 

anam-dinim gevredi

bobam biliyomu bakalım

üzüm vermiş mi oğlunun bağı

bobam biliyomu bakalım

bu sene üzüm yemiş mi torunları”

 

 

 

 

“-hiş kimse ayranım eşgi demez

arpa ekilip, buyday biçilmez”

benine okula gedenler,

nerelere geldi be

ne deyon sen

oğlan evermedim, ‘gız çırak çıkarmadım[6]

daha benim ‘etim ne budum ne’

Alla(hını) se(verse)n

 

ne ev, ne kopretif, ne araba

çoluk-çocuk sefil, işler gayafişi[7], ev kira

ne anadan fayda var ne bobadan

ne beri taraftan, ne öte tarafdan

bizimki de yaşamak işde

            ‘Allahın honuna’

 

"-kara yeğen gahırlanma boşver

boban yuvadan uçurmuş seni

kendi göbeğini kendin kesecem ga(y)ri

at bakalım "eteğindeki daş"ları

“keskin sirkenin zararı küpüne” derler

öykeynen gakıp ta, zararınan oturma

bobayın evlatlarına yapdığını bırak da

sen ne yapabilece(ksi)n

            bakalım senden sonrakınnara

 

“geç onu; bak gül gibi çocukların var

"Allah acılarını göstermesin"

"Allah analı-bobalı böyütsün"

çoluk-çocuğuyun eli aya(ğı) düzgün

pırıl pırıl bi gelecekleri var önlerinde

 

sen de çocuklarıyın başındasın

"yedikleri önlerinde

            yemedikleri arkalarında"

boban sana bağ bağışlasaydı

sen bu köyden gedip batırmıydın

o(ğ)lunu gızını, okudamazdın

anarşit olurlardı son tefi

bana sorarsan,

            öylesi daha tevlikeli[8]

insan olanı-olmayanı gabil etmeli

şükretmeli..

 

şükür

hesapsız kitapsız

bin şükür..

 



[1] bahçe içinde caddeye cepheli

[2] tenezzül: alçak gönüllülük

[3] ilcimisin kilcimisin : kimsin, necisin, nerelisin, kimlerdensin, ne iş yaparsın, ne alır ne satarsın

[4] cıngıl : salkım

[5] çitim : üzüm salkımının bir bölümü

[6] çırak çıkarmak: gelin etmek anlamında

[7] gayafişi / kaya fişi (belki de gayaf işi): kalitesiz, belirsiz, düzensiz, mesnetsiz, rabıtasız

[8] tevlikeli: tehlikeli,riskli, sıkıntı verici

( Bayram Bayram başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 26.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.