/Hasret kokulu mektuplardan derlenmiş şiirsin öylesine yazılmış/

Çaresizce karanlıkta saklıyor umutlarını
Siyahın öptüğü semadan sürmeler çalmış gözüne

Dargın bir bakış dişlerini sıkmış bulutlar
Bana geri verebilirmisin Eylül hüzünlü bulutlarımı

Sanki bereketi kesildi toprağın
Meçhule akan zaman gibi her geçen gün büyüyen yalnızlık
Sensiz olmaz dediğim günler sensizlik orucu gibi mübah bana

Böyle bilmezdim gölgelerin karalığını 
Bir şiire teslim ederken tüm varlığımı

Ar sürülmemiş bir hayalin gölgesinde tutuklu şimdi düşler
Soyunurken gece uykusundan ömür merdiveninden hızla çıkıyorum

Efkârım tasam uyanır her sabah zifiri bir lehçeyle
Nefes nefes tükenir ay kırıntıları yıldızları sana bıraktım

Çiz çizebilirsen şimdi sustuğum şiirleri
Senden sonra ölmüş  çaresizce, sorgulayamam küçüklüğümü

Tuhaf eski bir güncenin
Sararmış yaprakları arasında canımdan öte sen yazıyor

Farkında mısın...
Yine o çocukça aldanışlarımı yükledim uykusuz gecelerime

Tahammülsüz bir bebeğin süt ağlayışları gibi
Göğün göğsünden sağıyorum yağmurları

Anlatılmaz hisler birikmiş keskin kokusunda ayrılığın
Can yakan bakışlarının yokluğuyla 

Zayi saydığım her günüm hükümsüzdür zamandan
Manasını okuduğum gözlerine yabancıyım şimdi

Ezel kokulu bir taddı bizimkisi fıtrat gibi
Atide hiç raslamadım sana ebed de buluşuruz umuduyla
Hükümsüzdür karamsar şiirlerim zayi...

Nuray AYHAN...
( Eylül Hüzünlü Bulutlarım Zayi başlıklı yazı Nuray AYHAN tarafından 26.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.