Sabret, sabrın sonu selamet dediler sabrettim
Göremedim ne hikmetse selameti bir türlü
İsyanım diz boyu dayanacak gücüm yok
Kemiğe dayandı bıçak
Terk etmek de varmış kaderimde bu şehri
Gitmek istiyorum her şeyi arkamda bırakıp
Hatta herkesi ve seni…
 
Yüreğimde kor ateş için için yanıyorum
İçim acıdıkça
Canım çok acıyor allahım gör beni de ne olur?
Dönmek istiyorum asi de olsam yaşayamadığım çocukluğuma
Alışkın değilim zaten
Olmasa da razıyım oyuncaklarım
Bezden bebeklerim, toplarım
Tükürüğümle parlattığım bilyelerim.
Ama
Sorumsuz olduğum kadar sorumlu
Sorunsuz olduğum kadar sorunlu
Mutlu olamadığım kadar da mutsuz olduğum
Çocukluğuma dönem istiyorum…
 
Çok sevdiğim için susuyorum
Umutlarım vardı
Hepsi de o kadar uzak ki bana şimdilerde
Yüreğim paramparça olup
Lime lime doğranmış.
Tamiri o kadar zor ki
Bi tanem, bebişim!
Ela gözlü ceylan bakışlarını
Sımsıkı sarılmanı özledim
Öyle hasretim ki sana isyan bayrağını çekesim geliyor…
 
Öyle ya senin umurunda mı?
Gecenin bu saatinde
Takvim yaprakları henüz yırtılmışken
Saatlerin tik tak sesleri odamda ki sessizliği bozarken
Zaman almış başını gidiyor, seni ben, beni sen geçiyor
Sahi sen kaçıncı uykundasın?
Sarılabiliyor musun yanında ki bedene?
Gerçekten mutlu musun?
Hiç aklına geldiğim olmadı mı?
İki tek atıp beraber geçirdiğimiz o çılgınca saatleri
Hiç düşündün mü?
Yoksa “ben alkollü idim, hatırlamıyorum” diyerek
İnkar mı edeceksin!
 
Bana öyle sevgi dolu bakışın vardı ki
Bakabilir misin ona da, gözlerin parlıyor mu?
Kedi tırmığı gibi vücudumda tırnak izlerin var hala
Sahi onda da iz bıraktın mı?
Hep kemiklerimi kırmaktan korkardın
Sarıldın mı ona da kemiklerini kırarcasına?
 
Daha fazla sabrımı taşırma ne olur?
Söylenecek çok söz olsa da
Susmam gerektiği için susuyorum
Yalnızım ve çaresizim şimdi
Başka seçeneğim kalmadı gelmeni bekliyorum
Karşılık beklemeden
Sadece sımsıkı bana sarılmanı beklerken
Seni hep seveceğim
İçimde daha da büyüyecek sevgin
Sen benim her şeyimsin
İliklerime kadar ince hastalık gibi işlemiş sevgin…
 
Yeminim olsun korkutmamak için seni
Sarıldığında nefes bile almayacağım.
Sen yeter ki gel kollarını aç
Sevgini esirgeme benden.
Arzu edersen sonra yine git!
Söz veriyorum sana
Sesimi çıkartmayacağım
Tekrar gelene kadar
Feleğe kahrederek kendimi dağlara vurup
Susacağım susmam gerektiği için susacağım
Suskunluğumu delice sevdama armağan ederek
Sadece susacağım
İçin rahat olsun
Susacağım…
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
24.07.2014
( Susacağım başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 25.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.