Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldı bunun öncesinde ramazan bayramı var ve bizler bu iki önemli günün atmosferine ve heyecanına girmiş durumdayız.
Ulusça son zamanlarda yürek yakan Soma maden faciası ile Filistin soykırımı gibi vahim olayları bazen ihmal bazen de kader diyerek elimizden bir şey gelmemenin çaresizliği içinde acıları yüreğimizde hissederek ne yazık ki izlemek zorunda kaldık.
Biz diyemeyiz; "ölen ölmüştür, kalan sağlar bizimdir." Biliyoruz ki ateş düştüğü yeri yakıyor.
Akşamları sabahlar, sabahları akşamlar takip ettikçe hayat devam ediyor, acısıyla, tatlısıyla...
Dün gibi başlamıştı ramazanın ilk günü, ne çabuk geçti bir ay ve 28 temmuz pazartesi günü bayram.
Hiç bir şey olmamış gibi ziyaretler, el öpmeler ve hediyeleşmeler...
Çabuk unutuyoruz olayları, unutmayalım diyoruz ama çaresi yok.
Unutmamak, acıları her gün tazeleyerek yaşamak bünyeye zararlı ve hastalıklara davetiye...
En güzeli hatalardan ders almak.
Şimdi gelelim cumhurbaşkanlığı seçimlerine...
On iki senedir AK parti iktidarı yönetimde ve iktidarın başı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, on ağustosta yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanı adayı.
Prof. dr. Ekmelettin İhsanoğlu, Uluslararası arenada İslam işbirliği teşkilatında genel sekreterlik gibi önemli görevde bulunmuş değerli bir kişi, muhalefet kanadının adayı...
Selahattin Demirtaş, hukukçu ve değerli bir adam. En azından kaypak değil, bir kaç sene evvel veya dün ne söylediyse bugün de aynısını söylüyor bu bende "güven" oluşturuyor ama 864 rakımda başarısı belirsiz.
Geride kalan on iki sene zarfında iktidarın ve onun başı olan Recep Tayyip beyin artıları da var eksileri de. Tarafsız bakmak istiyorum, dört dörtlük bir kişi mümkün değil, hataları da olacaktır elbet. Bunun yanında artı yönde yapılanları görmemek için de kör olmak gerekir.
Bir terazinin kefesine konulursa artılar ve eksiler birinden biri ağır gelecektir hangi tarafın ağır geldiği ise "teraziyi tartana" bağlıdır ki biri artıları daha fazla görürken diğeri eksiler daha fazla diyecektir.
Eleştirilere tahammülü olmayan Başbakanımızın bu yazıdan haberi olmaması lazım. Tatlı-sert şöyle bir dokunmak istiyoruz:
Verildiği söylenen tavizlerle ülke bütünlüğünün risk altında olduğu düşünülüyor bu da halkımızı oldukça mutsuz ediyor.
Orta doğunun lideri gibi görünse de kendisi, komşu ülkelerle ilişkilerimiz arap saçı. Dün kucakladıklarımız bugün düşman olmuşlar. Dış ülkelere yapılan yardımların olumlu bir getirisi yok hatta benim görüşlerime göre ülkelerinden kaçan bir buçuk milyon Suriye vatandaşına "insanlık" adı altında kucak açmamız masraflarını üstlenmemiz hatadır. Ülkemizde açlık sınırının altında yaşam savaşı veren kişileri düşününce "önce can, sonra canan" demez mi adaletli yürekler?
Gelecekten ümidi olmayan hali hazırda eğitimde veya işsiz gençlerimiz yüreğimi burkuyor
Yatırımlar? İnsanlara ve gençlere yapılan yatırımlar önemlidir. Yol, su, köprü, baraj ihiyaçtır her halûkarda zaten yapılacaktır. Çocuklara, gençlere ve insana yatırım gerçek yatırımdır.
Madalyonun öbür yüzünde;
İşimizle ilgili olarak sık seyahat ediyorum, gelin görün Burdur-Antalya kara yolunu. Çift yol, kaymak gibi bir otoban. Isparta-Antalya yolu da öyle...Antalya-İstanbul nasıl da güvenli hele İstanbul'a giriş otobanı.
Yollar, cadde ve sokaklar sıfır km araçlarla dolu. Nasıl mı diye sormak geliyor insanın içinden ama biliyor ki, büyük çoğunluğu kredi ile borç harç alınmış.
Sıfır km araçlar "zenginlik" göstergesi olarak lanse ediliyor halka. Halk zengin de, ödenemeyen kredi kartları sayısında ve borç miktarında geçen yıla göre % 50 artış niye?
Görüntüler de yanıltabiliyor.
Yazmak gerekirse artılar da çok, eksiler de ...
864 rakımlı cumhurbaşkanlığı köşkünde bendeniz Ekmel beyi görmek isterim zira Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık icra makamında cesur davranışları ve eylemleri ile başarılı sayılabilir.
Pek fazla tanımasak da Ekmel bey "monşer", (monchaire) aktif gibi görülmüyor, hitabette henüz açılamamış Ama beynin deposu önemli. Önceki cumhurbaşkanlarımızla kıyaslanırsa Ekmel beyin üstünlükleri var.
Dileğim odur ki; Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan başbakan olarak siyasete devam eder.
Gelecek bakalım ne gösterecek?
Selam ve saygılarla...