Click here to view the original image of 1920x1256px.








Nereye baksam, divanına dursam, el açsam
Ruhumun hicran damlaları, durmadan akar
Kalbim bilinmeyen lahzada hikmetine dalar
Can yanar, gönül ağlar, hissiyat çağlar, yakar

Gönül sırrına duçar olmalı, ruhum ayılmalı
Ömürde bulamadığım aşk, hakkı anlatmalı
Akıl, izan, irade, vicdan ecri rızana kanmalı
Ruh ahdinde durmalı, hal hakikatle yanmalı

Arz niye kan ağlıyor, kul insanlıktan çıkıyor
Akıl, izan şaşırıyor, nefsanîlik sınır tanımıyor
Her zalim zulmederken bizzat hakikati biliyor
Mazlum millet yalnızca sana sığınıp yakarıyor

Nevbaharı neyleyim, her vakit zemherideyim
Zulmün kol gezdiği cihanı söyle nasıl seveyim
Mazlumun, mağdurun ahını kimlere söyleyim
Miskin köşemde niyaz mı edeyim canı vereyim

Ümmeti Muhammed kasten parçalara bölündü
Tekebbür ehli kendi içimizden ki insanla ödeşti
Dünya sıfatı ve payesi için onu ruhundan geçirdi
Milletin başına tasallut etti, âlem kulluğuna geçti

Aşk halime çok yabancı, sevdası zavallı bir hancı
Dünya adına safa süren densizden ruhum davacı
Ey acı, dinmeyen sızı gözden sessizce akan bu yaşı
Ne vakit dindirecek, inşirah, sürur zerk edeceksin

Mustafa Cilasun
( Tecallayı Cemalinden Gül Ateş, Bülbül Ateş başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 22.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.