ben senin evlat hasretine yanarım




Bir gece ampulun ferini söndürüp
Öpmeden uzanırsa kadın yatağa
Dizleri göbeğinde iki büklüm ,
Hani başı omuzlarında yumuşayıp ,
Kendini kucaklayıp kıvrılıyorsa,
Avuçlarını dudaklarına bastırıyorsa garipce
Gırtlağının yokuşuna yapışmışsa hasreti
Bu durumda hiç beklemeden, sessizce 
Bir empati kurmalısın kendine...

Bil ki, balığa çıkma zamanı değildir, bu gece
Bir deniz feneri istiyorsan, kendine
Kadının kaynamışlığına sarılıp ,
Hasretine çoğalmalısın, gizlice...

Bugün sanki ona evlatlar günüdür
Bugün sanki gurbetteki evladın, tek günüdür
Sanırsın, hergün evladının günüdür...

Şimdi bir yağmur damlasındaki toprak kadar ıslak
Uyurken o mahzun kıvrılışına bakarım,sarılarak 
Şimdi benim dizlerimde göbeğimde, iki büklüm
Gırtlağımın yokuşuna tırmanırım, ağlayarak...

Artık bu şiirleri yazarken, biliyorum
Sen her gece uyuduktan sonra, bir tanem
Nice çıplak gecelerim, gökyüzüm oldu
Sevişti kendi yalağında karanlıklarım
Bir evladın hasreti koymadı bana, hiç bu kadar
BEN SENİN EVLAT HASRETİNE YANARIM !!!



Vedat DÜNDAR
( Ben Senin Evlat Hasretine Yanarım başlıklı yazı Vedatdündar8 tarafından 21.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.