sek ve dibo idi hayatı içişim.
.yarı serkeş yarı uyanık yaşamı sevişim..
Uzaktasın ya olsun can içim.
.Varsın olmasın avuçlarıma temasta tenin. 
Türküler besteleyip söyleyelim tazecik,içten..
 Anılar yeter şimdiden.
.Yeter ki özlemlerde sevdamızı büyütelim derinden.
hayallerimizi çizelim gökyüzüne 
usanmadan , vazgeçmeden

. Dudaklarımızda salavatlar
 kavuşalım hiç umulmadık anda 
meleklerin kanatlarında..
kuşların gagalarında yükselsin bulutlara
 bir sevdanın masalı yaşanılasıca. 
dualar dudaklar da durmaksızcasına ..
Tövbe artık kahırlara
,mutluluklar karargah kurdu işte yakınlara.
.Geleceğe işliyor saatin tik takları bizim adımıza.
.Kavuşmanın heyecanı martı kanatlarında..


günlerin koluna bize dair
 kelepçeler vurulmuş
 bir öykünün başlangıcın da 
ve sonra çöken karanlıkların
 rahmine düştük ikimiz el ele..
Ne kadar gariban,
 yoksul hissediyorum kendimi bakınca gözlerine..
yokluğunda yağmakta hüzünler bulut bulut..
. neden konu sen isen 
, sebep olduğun her şey mutluluk veriyor ki..

Örneğin; öyle mahzun olmamalı 
. Gülmek o kadar yakışırken
.. Boynu bükük olmamalı bakışların.
.Yosunlara yapışıp kalsın çaresizlikler.
. Çıkmalı o gölden; 
 derin bir nefesle merhaba demeli 
yaşanmamış onca umutlara
..Bütün mevsimler terk edilip;
 kulaç atılmalı beşinci mevsime..

bir sevda türküsü benim ki
Yıllardır hep söylediğim,
nakaratı bol
 Öyle alışmış ki dudaklarım
kendiliğinden dökülür nağmeleri
 Güfte aynı,beste aynı, notalar hep aynı
,Gözüm kapalı ; bakmadan
ezbere gezinen parmaklarım tuşlarda ..


-
Ötelerden gelen çığlıklara koşarım uçar gibi.
.Nerede boynu bükük varsa
 dikerim ayağa yakasından tutup.
 Sularda o pis sularda boğarım 
kahırları başını daldırıp, çöke çöke
.yosunları koparıp sarılırlar imdat dercesine..
-

örneğin; çağlamalı yüreğin
yaşama sevinci boynunda asılı durmalı 
,pes etmemeli zorluklarda
 işte öylesine yaşamalı misaller de..
mevsimler getirdim kapına.
 hadi çık dışarıya,
, sessizliğinde büyüttüğüm sevdalardasın..
her bakışında taşınıyor yüreğim martı soluklarına ..
sen var ol hep gönlümde, 
umursamam en kahırlı günleri bile.
namerttir uzatmasam yere..
soyunmakta gerçekler bir bir aslında
eteği açılmış muammanın
 ve çırılçıplak sisler arasında
 nasıl da barbar bağırıyor
 inip kalkan göbeğin cidarında.. 
upuzun dehlizler de , türkülerin ağıtlısı..
 sigaranın leş kokusu sinmiş üste başa.
.ve sahilin üstünde martı çığlıkları
 akıyor dipsiz kuyulara hala..


..Sadece çığlık.. çığlıklar
..Ağlar gibi
..Kundaktaki bebek sesleri adeta.
. Hiç susmadan.. 
 Ve sonunda iştirak etmek
 ağlayışlarda ki çırpınışlara.
 Ve gün doğumda son bulan çığlıklar
 Heyhat karanlıklarda görülmeden
 haykırmak mahcup gururlu insanlar gibi..

artık;düğün dernek kurulmalı,
 giyinmeli gelinlikler gelincik taçların da
.Vakit geçmeden, umutlar tükenmeden .
.Yaşanmalı sevdalar,kalmamalı hülyalar da ..
-------------


( Martıların Çığlıkları Karanlıklarda başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 15.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.