Kabristan

 

ikindi namazından sonra; Yasin hatmedilir,

camiden, doğruca mezarlıklara gididir,

kimi hızlı gider kimi yorgundur

mezarlığa vararaktan durulur

“-es-selam-ü aleyküm ey ehli gubur”

“-ve aleyküm selam ey ehli dünya” diye

            verdiği selamı geri alanlar

yıllar öncesine dalarlar

 

kimini ot kaplamış,

kimini çalı-çırpı

kimi devrilmiş, kimini yosun kaplamış

kiminin yok, kiminin mermer taşı

 

mezar taşı

çalı

ziyaretçiler

mezarlar

mezar taşları

 

kaybolmuş

kaybolmaya yüz tutmuş mezarlar,

emekler, hikayeler, anılar

yaşlı, genç, çocuk,

evli, dul kalmış, nişanlı, bekar,

kız, oğlan, kadın-erkek

            insanlar, insanlar

insanlar

insanlar

 

doğum-ölüm tarihi yazanlar,

kim,

kimin oğlu,

kimin kızı,

kimin eşi

çocukluğunu, gençliğini yaşayamayanlar,

ana-baba, dede-ebe, evlat, sevgili

 

dargın gidenler,

affedemeyenler,

 

bir fidanı, dikili ağacı olmayanlar,

diktiği fidanın gölgesine oturamayanlar

 

yarın yapacaklarını planlayanlar,

planladıklarını yapamayanlar

 

 

 

 

dostları olanlar,

sevgi-saygı görenler,

onuru kırılmışlar,

burnundan kıl aldırmayanlar,

hiç hasta olmamışlar,

 

hasta olup;

at-araba kasaba yolu tutanlar

traktör-kamyon kasalarına,

            büzüşen ya da yatak atanlar

ısıtılmış tuğladan medet umanlar

hastane-hastane koşturanlar

doktorları, hemşireleri uğraştıranlar,

ağrı-acı, yara-bere içinde kıvrananlar

pansuman-iğne olanlar

varını-yoğunu bu yolda harcayanlar

 

ve yakınları

sağa sola koşuşturanlar,

kapı dışında bekleyip duranlar

ve yakını olmayanlar.

akın, akın ziyaret olanlar

ve aranıp, sorulmayanlar...

 

ve ne Ortatepede,

ne de Mereçe mezarlığında

yalnız bırakılmayanlar.

hiç kimseciği kalmayanlar

unutulanlar.

 

hısımdan akrabadan mezarların başında

            kimi diz çökmüş,

kimi çömelmiş,

kimi ayakta

 

eller açılmakta kıbleye dönülmekte,

            “-üç gülfalla bi elhem”[1]

sureler okunmakta,

dualar edilmekte,

 

bir burukluk, bir halsizlik,

bir çaresizlik,

                        bir huşu içinde,

ağlamaklı

her zamankinden farklı

evlere dönülmekte...

 

 

 

 

 

bir yılgınlık içinde,

                        biraz karamsar

bir ölgünlük, karşılaşanlarda

“hoş geldinler” sarılmalar, tokalar

sürüden ayrılıp, eve dönmekte olan

            sığır, keçi koyunlar da

hatta köpekler bile havlamamakta

 

evde; yarına hazırlık telaşı

baklavaya şerbet soğutulmakta

toplanmış orta yerin dağınıklığı

yorulma hakkını ertelemiş analarda

aileyi bir araya toplamanın kıvancı

 

çoktandır pişirilmeyen yemekler

yemek içine konulacak nevaleleri

            sofraya konulacak çeşnileri

konu-komşudan temin edenler

ve ağız tadıyla

            yenilen yemekler

 

kahvede;

görüşmediklerini görenler

kucaklaşıp hasret giderenler

başka kimler gelmiş

            gelip gelmeyenleri

göremediklerini

yakınlarına sormalar

havadisler almalar

 

kimin oğlu, kimin kızıyla nişanlı

kim ölmüş,

            kim hasta

kimin nesi var

hüzünlü, sevinçli haberler

            bir arada

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



[1] ihlas ve Fatiha sureleri

( Arefe İkindisi başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 15.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.