suluboya tablo köylü kadınlar

 


Onlar bizim köylülerimizdir 
Hergün yaylanın toprağını öperler 
Hergün güneşin koltuk altında 
Esmerlenir tenleri kavrularak 
Sağlıksız yaşlanırlar...

 
Korkuluk gibi dururlar ölümün önünde 
Ölümü korkutamadıklarını bilerek 
Sanki kaderlerinin altında ıslanırlar 
Yıldızlar kadar insanlar... 


Onlar bizim köylülerimizdir 
Onlar sıcağın delindiği yerde birikirler 
Sanki monologdur hayalleri 
Nesneleri terden sırılsıklam 
Karanlığa kadar çalışırlar 
Oysa karanlık bir kanaviçedir 
Aydınlanmak için karanlığı yakarlar 
Bir kayanın tepesinde... 


Onlar bizim köylülerimizdir 
Sanki bir labirentin içinde, çaresiz 
Hergün güneşi çapalayarak, bölüşürler 
Yorgunlukları şiir gibidir 
Mermiden misket olmuştur gözleri 
Terleri gevşeyerek damlacık olur 
Sanırsın kokusu lavantadan... 


Onlar bizim köylülerimizdir 
Onlarki her yaştan 
Ama birisi varki, 
Çevresinden utanır sanki 
Saydamlaşmıştır ıssızlığı, 
Kaşlarının arası tüfek gibi çatılmıştır 
Fistanının düğme deliği öylesi açık 
Tüm gün tarlanın en başında 
Tanrı'yla gizlice konuşuyor, sevinmeden 
Altmış yaşında ihtiyar bir kız 
Çapasını sallıyor hergün 
Gelinlik yüzü görmeden 
Gizlenmeler serpiyor yüreğine 
Erkek eli değmeden... 


Vedat DÜNDAR

 

( Onlar Bizim Köylülerimiz başlıklı yazı Vedatdündar8 tarafından 15.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.