Akşam 17 otobüsüne zor yetiştim yağmur yağmış ıslanmıştım iş çıkışı olduğu için otobüs yine tıklım tıklımdı. Biraz geçtikten sonra otobüs ferahlamıştı artık çoğu koltuk boştu ve bende arka 5 lide keyfime bakıyordum ki üç sıra önümde oturan kumrala gözüm takıldı bir şeyler anımsatmıştı ama emin olmam için kokusunu duymam gerekiyordu. Onun inmesini bekledim ineceği durak benim durağıma çok uzaktı yağmurda çok yağıyordu ama emin olmalıydım anlam veremediğim bir his beni sürüklüyordu emin olsam elime ne geçer diye realistleşiyordum ama kulaklığım buna izin vermiyordu inmek için ayağa kalkmıştı bende yavaşça ineceği kapıya yanaştım şoför basmaktan bıktığı o düğmeye tekrar bastı ve hakkını vermek lazım kapının açılmasıyla rüzgar o kokuyu burnuma çok güzel servis etmişti o duyguyu aylarca betimleyememiştim bir koku nasıl olur da dizlerime kadar titretebilirdi beni? Dilim dinlediğim en güzel şarkı olmuştu ve bana sormadan haykırdı onun kulaklarına bir fısıltı gitmişti ve birden döndü arkasını baktı bana ciğerlerim patlayana kadar bir daha haykırdım bu sefer duydu hatırlamaya çalıştı ona hayatı boyunca “Kadınım” diye seslenen tek erkektim ben nasıl bu kadar erken unutabilirdi diye kızmıştım ki şaşırmış bir ifadeyle anlayamadım dedi ciğerlerim patlamıştı artık bir daha öyle haykıramazdım son gücümle afedersiniz dedim ve yanından hızlıca uzaklaştım bir süre sonra koşmaya başladım vücüdüm beni şaşırtıyordu ben koşmak istemiyordum ki orda saatlerce ona bakmayı belkide günlerce Canım demesini beklemek istiyordum. Kendi kendime küfrederek eve gelmiştim ne kadar ıslandığımı kendimi koltuğa bırakıp uzandığımda anladım, hemen uyumak istedim ama günlüğüme bir şeyler yazmam gerektiğini hissettim. Bir şeyler yine ters gidiyordu her gün sayfalarca yazdığım o günlüğe sadece “Geç Kaldım” yazdım ve kapattım yatağa geçmek istiyordum biran önce o kokuya otobüste doyamamıştım tıka basa koklamak istiyordum ama yine olmuyor,korkuyordum. Ben o yatağa en son beni bıraktığı gece girmiştim ve ilk defa o gece yastığımla arkadaş olmuştu bal yanağı bir daha giremedim ama artık girmeliydim bundan daha kötüsü olamaz diye düşündüm ve o sırada işlevini görmediği için paslanmış telefonuma mesaj geldi operatörlere söverek telefonu elime aldım ama telefon bir garipti sanki daha güçlü titriyordu tanımadığım bir numaraydı açtım mesajı Sakalların diyordu garip olmuş cevap veremedim bilmiyordu o günden bu yana aynaya bakmıyordum. Telefonu koltuğa attım yere düştü almak istemedim yatağın yanına gidip örtüsünü kaldırdım odanın içine güneş doğuyordu da gözlerim değil burnum etkileniyordu, duraksadım birkaç saniye uzandım kenarına yastığına sarıldım biraz ve gözlerimin üstüne birden kaldırım taşları iniverdi hiç bu kadar erken uyuya kalmamıştım aylardır ve telefona bir mesaj daha geldi kalkmadım yataktan daha sonra çalmaya başladı bakmadım ama içimdeki ses bana yine oyun oynuyor ya oysa diyordu istemeden telefona baktım sesli mesaj gelmişti yatağa uzandım tekrar, yastığı başucumdaydı mesajı açtım Sana canım demeyi özledim diyordu tepki veremedim sanırım kaldırım taşları artık göz kapaklarımı sıkıştırıyordu son bir gayretle sayıkladım; “Uykuların en derini uyanışlarımın en güzeli Kadınım dedim Kadınım benim” aynı o gecede ki gibi.
( 17 Otobüsü başlıklı yazı kutupyıldızı tarafından 14.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.