Sıcak, sımsıcak bir Haziran, salıncakta çocuklar
Vücutları alev alev uyuyorlar
Güneş o güneş kavuran
Güzel bir kadın ilerliyor adım adım
Başında tekerimsi şapkası, elinde havlusu denize doğru seyirtiyor
Karşı kaldırımda bir adam, göğüs dekoltesini izliyor hayran hayran
Mardinli midyeci çocuk her ikisine bakıyor göz ucuyla
Tepsisinin omuzuna verdiği acıyla
Sıcağın kollarında bir kaç insan
Genç bir anne elinden kurtulan oğlana bağırıyor
Hasannn...
Bir buhar topraktan yükselen
Ağaçların tek düze hışırtısı susmuş
Ne türkü söyleyen kuşlar, ne dalgalanan deniz
Kuru kafayı andıran bir başka adam, düştü düşecek
Biraz çevirse başını denize giden kadını o da görecek
Ama hali kalmamış
Bir parmaklığa tutunuyor ürkek ürkek
Suratsız yaşlı bir adam bağırıyor çek elini
Kırılacak çiçek...
Sahilde bir barda
Detone bir adam provada akşam için
Duyan bir daha önünden geçmez
Oysa kendinden geçmiş
Zor da bir şarkı seçmiş
Güneş utancıdan daha da kızarıyor adamı duyunca
Kuru kafayı andıran adam düşüyor
Suratsız ihtiyarın çiçeğine sarılarak
İhtiyar koşuyor yalın ayak ve bağırarak...
Güneş çekilmeye başlayınca biraz
Verandalarda hayat başlıyor
Et kokuları, rakı kokularına karışmış
Bir adam çok kaçırmış belli
Karısı sinirli mi sinirli
Her akşam aynı şey "az iç şu zıkkımı"
Bire birsin tadımı kaçırmaya
Birazdan başlarsın uyumaya
Adam gözünü zoraki aralıyor
"Sus kadın, kıskanma şu rakımı"
Sabah baş ağrısı ile uyanacak az ilerde denize dalıp rahatlayacak...
Kırmızı yüzlü insanlar
Neredeyse birinci derece yanıklar
Cumartesi, pazar; günü birlikçi kalabalıklar
Kömürü unutmuşuz
Hay Allah! Demiştim sana
Şurada market var bir koşu gidip alsana
Hani mangalda yok ki...
Ah be Ruhi!
Her şeyi ben mi toparlayacağım hanım
"Bir şey mi dedim canımmm"
Dolmalar ezilmiş anne, üstüne ne koydun baba?
Yeter ama!
Ruhiii beyy, merhaba
Haydi sağlığına can cana cam cama
Ve gün batımı
Görmelisiniz, anlatamam
Güneş günah işlemiş gibi masum
Denizi kızıla boyuyor kızaran yüzü
Deniz kımıldar usulca
Nedir bizi darmadağın eden
Yarın yine gelecek bugün giden
Hüzünlü yanlarımı jilet gibi kesen
Şimdi dağların arkasındayım ben...
Bizim buralarda Haziran işte
Tertemiz Egeliler
Vücutlarından geçen sıcak dalgası ile
Yürekleri küt küt atarken
Gece sıcağı basınca gündüzü ararlar
İç çekişleri arasında gülümseyen yüzleri zifir gibi kara
Dolaşacaksın ara sokaklarda,
Dolaşacaksın sahilde
Sevdalısı olacaksın yüzü güneş karası, yüreği beyazların
Ve her yaz biraz daha ağaracak saçların...
Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN
