Sen yağmur altında hiç ıslandın mı yürürken

Yağmurda ıslanmayan sevmeyi de bilmez

İşte bundandır benim gibi sırılsıklam aşık olmayışın

Hep dik durdum kimse için dikleşmedim

Yağmur altında boynumu eğip

Adımladığım yerlere bakarak yürürken

Saçlarımı ıslatıp bedenimden toprağa düşen

Sağanak altında sende kaybolan kendimi arıyorum…

 

Yerde mi geziyorum gökte mi bilmiyorum

Boşluktayım adeta

Yerçekimine kafa tutup sağlam basıyorum

Yolu takip ediyorum, nereye çıkarsa oraya gidiyorum

Ne çare gitmek istediğim yönde değilim

Hayat denen tiyatronun son perdesinin

Ölümle veda sahnesindeyim…

 

Yumruk kadar yüreğimi harabeye çeviren

Yalancı aşklar eşlik eder oldu düşüncelerime

Boğuluyorum simsiyah yağmurlu gecelerde

Varsın simsiyah aşk yağsın senin de gecene

Gözlerini açtığında bir sabah

Pencerelerin buğulansın düşen her aşk damlası

Katlettiğin ruhumun intikamı

Kirlettiğin duygularımın enkazı olsun

Sende boğul bir gün simsiyah aşk deryasında…

 

Sokağında yürürken kokladığım nefis aşk havası

Kalsın yüreğimin derinliklerinde

Acıtmayacak artık canımı

İmrenmeyeceğim teslim olduğun bedene

Kıskanmayacağım dokunduğun teni

Simsiyah aşk sağanaklarında kaybolsam da ben

Döneceksin elbet bir gün seni çılgınca seven bu deliye

 

Seninde simsiyah aşk yağsın yüreğine

Damla damla düşsün sessizce yanaklarından

Yüreğimde aşkınla kopan kıyameti anlatsın

Dudaklarında ihanetinin buruk tadını bıraksın

İşte o zaman sende beni anlayacaksın…

 

 

Diz çöktüm, ayaklarına kapandım, kaybettim kontrolümü

“Seni çok seviyorum” diye söyledim son sözümü

Umut bağlayıp semaya açtığım ellerimin de

Faydası olmadı yakarışlarıma, kestim tüm ümitlerimi

Çaresiz yıktım sana giden tüm köprüleri

Delik kalbim su alıyor batacak mutluluk deryasında

Boğuluyorum simsiyah aşk ile dolu yalnızlığımda…

 

Son kez yağsın siyah bulutlardan aşk sağanağı bu gece

Sensiz boğulup yok olan hasta ruhumu anlatsın sana

Sebep olduğunun yürek yangınlarımın küllerini savursun yüreğine

Sende içinde derin bir sancı hisset

Anlarsın aşk deryasında boğulmanın ne olduğunu

Belki o zaman uyanır yüreğim kış uykusundan

Kurtulur simsiyah aşk bulutlarından…

 

//”Can tanem”; adına “aşk sendin”  “anlatamadım sevgim” “al ömrümü senin olsun” “senin adın aşk” dedim, aşk’a geldim, yani sana… Ne denli sevildiğini bir bilsen… Sahi?//

 

Mustafa KARAAHMETOĞLU

14.06.2014

 

Şiirime nefesi ile hayat veren değerli kardeşim Nurefşan’a çok teşekkür ederim.

(Ankara)

( Simsiyah Aşk başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 24.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu