“Gönlümün saundunda naziye

Makamları ölçek ölüler geçiyor…

Sözümden/…”

 

Dur!

Öyle gitme biçare karanlığın

Yediveren göğsüne/

Ne demişti!

Şair nazım

“Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle;

İşçi tulumuyla

Bu güzelim memlekette hürriyet”

 

Ve zangoç dillerin kefesinde peçe

El açacak çocuklar oyun pınarlarına

Ölüm diye bir şey yok/

Kandırmaca çocuklar

Kandırmaca…

 

Hadi tarayın

Küçük yollu bakışlarınızı

Ekmek atın kuşlara

Bu esaret devrinde

Bir dilim acıyı bölüp

Yüreğinizde uyutun

Uslu durun emi/

Susun ki daha çok

Daha çok çiğnensin

Oyun parkları

Kamış sopalar

Gözlerinize inat yollar

Peşkeş çekilsin/

Dili dökülsün zalimin

 

Hani!

Bacası tüten bir trendi

Tahta verandalarda çocukluk

Yüzlere sıkışmış al basması

Kirazların dilde kalan

Recmiydi kan bakışlar

 

Sonra;

Geceye giyinik kadınların

Erk kavgası/

Boylu boyunca

Zalimliğin dik alası

Şimdi dokunabilirler

Saçlarıma/

Acıyı tatmamış

Donuk bakışlar

Bilinmez

Bu çağda

Kuru ekmek

Hep fakirler içindir

 

Her şey kapkara

Öyküdeki geçimdir/



bu güzelim memlekette hürriyet…dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet…

( Kapkara Öyküler-2 başlıklı yazı prens tarafından 4.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.