Gökte aydınlatan parlak
bir yıldız,
Desen verilmiş kumaşta
bir yaldız,
Sadece evlatlarını
düşünür kalır yalnız,
Gözündeki göz yaşlarını
ben sileyim anne..
Çiçeklerle bezenmiş bir
buket olmuş deste,
Ninnilerin kulağımda,
onlar tarifsiz beste,
Evladım derler inlersin
daima kafeste,
Sevgin merhametin içimde
yanıyor anne...
Çile ızdırabın mekânıdır
mahzun yüzün,
Dört mevsimde düşünlerin
çok hüzün,
Çilelerin çoktur hep yaş
döker gözün,
Evlatlarım güzel olun,
budur sözün anne...
Cennet ayağının
altındadır öyle denilmiş,
Evlat dertleri bir biri
ardınca hep dizilmiş,
Evladı için yaşamda
çileler çekip üzülmüş,
Ömrü boyunca durmadan
çalışmış anne..
Bazen boynu bükük,
dertlenir kendi kendine,
Her şeyi düşünür
durmadan boyuna enine,
Yedirir, içirir, verir
bırakmaz hiç kendine,
Karşılık beklemeden vefa
gösterir anne…
Anne kıymeti bilinmeyen
bir cevherdir.
Daima gönlü hüzünlü
olsa da sevgidedir,
Evladım diye çağırması
şefkattendir,
Yaşamı boyunca yaşamdan
abidedir anne..
Zahmeti hep kendi çeker,
deriz anlatsana,
Sormayın der neler
çektiğimi hayatta bana,
Söyler hepsini
bırakıyorum geçmiş zamana,
Senin bakışların sanki
tarih anlatıyor anne
Bilirim zahmetimiz
karnında başladı,
Çocuklarım doysun diye
hep aç kaldı,
Belli etmedi hüzünlendi
için, için ağladı,
İçine attı yüreğine taş
bağladı anne..
Bizler için saçını hep
süpürge ettin,
Bizler üzdük seni, hep
ızdırap çektin,
Dillerinde dua ile bize
hizmet ettin,
Senin hakkını nasıl
öderiz vefakar anne..
Anne çektiğin zahmetin
karşılığı ödenmez,
Senin için neler yapsak
yerine hiç gelmez,
Sana yenidünyalar
versek yerine tutmaz,
Tek kelime hakkın
hiç ödenmez senin anne..
Sen rahmetsin,
bitmeyen merhametsin,
Sinen de bastın bizi cennet bahçesisin,
Mevla’m sana en güzel mükâfatları
versin,
Ömrün boyunda boynun
bükülmesin anne..