OKUL ARKADAŞIM
Yüreğimi yazıyorum bu gün sana .
Yüreğimden gelenleri zaten biliyorsundur.
Ben bugün,
Ben bugün sana yüreğimin gizli saklılarını yazıyorum.
Bir an,
Senin bir pencereden yasaklı olan güvercinler uçurman geliyorda aklıma
Gidişin,
ilk gidişin bir türlü aklıma gelmiyor.
Çünkü o kadar gittin ki.
ilk gidişin hangisi,bir türlü bilemedim.
Yine bir gün gittiğinde uyur gibi yapmıstım.
Sen,
Sen ağlıyordun sanki
Veya ben ağlamanı beklemiştim.
Yataktan kalktın.
Her zamanki gibi sigaranı yakıp,
Bir yudum çekip çekmemiştin bilmiyorum,
ard arada öksürüklere boğulup en yukarıya bir küfür savurarak,
kendi kendine söylenmeye başladın.
Laf arasındada dağlardan konuştun hep .
Ayrıca özgürlük,bağımsızlık gibi yabancı kelimeleride
incitmeden dudaklarından süsleye püsleye çıkardın.
Önceleri anlamadım tabiki.
Bir gelinlik kızdan bahsettiğini sanmıştım.
Ayrıca, bu zemheri ayında dağlardan ,dağlardan mırıldanmalarını da hiç anlamamıştım.
Çünkü:
Çünkü,dağlar bu aylarda öldürücüydü.
Ya soğuktan yada adaletsizlikten ölüm kol geziyordu oralarda.
Önce sormak istedim.
Üzülürsün diyede pek oralı olmadım.
Ama sana kızmaktanda kendimi bir türlü alamıyordum.
Sen, ne biçim arkadaştın ya?
Bana hiç bir şey anlatmıyordun.
Sorduğumda ise, hep es geçip,
Baştan savma cevaplar veriyordun.
Güya,
Güya, bir gün kendim anlayacaktım olanları.
Neyi anlamamı bekliyorsun?
Her gün sokak kedilerini eve doldurmanımı?
Kıt kanaat geçindiğimiz nafakamızı ona buna dağıtmalaranımı?
Hic bir hafta sonunu senin yüzünden rahat geçiremediğimizimi?
Ve, hiç bir şey söylemeden gizli gizli gitmelerinimi?
Neyi anlayacaktim?
Tam gözlerimi açıp bir şeyler söyleyecektim ki,
Yine çıktın gittin.
Karar vermiştim artık
Söyleyecektim sana
Bak arkadaşım biz öğrenciyiz
Okumak için ,
Okuyup adam olmak için geldik buraya.
Bıktım senin bu oligarşik gidişlerinden
Kedilerinden,köpeklerinden
Evimizdeki ekmeğimizi dağıtışlarından bıktım artık.
Söyleyeceklerimi unutmamak için kısada bir not almıştım.
O gün,
O gün tam kararlı halimle seni bekledim.
Yine gecikmiştin.
Geç gelmelerine alıştığımdan pek yadırgamadım önceleri
Sonra, benim uyumamı beklediğini bile düşünmüştüm.
O inatla uuyumadan epey bekledim.
Bekle, bekle bir türlü gelmiyordun.
Bir ara canım sıkıldı,
Açtım televziyonu
Televziyon her zamanki gibi ölüm haberlerini ilk önce vermeye başladı.
ilk ölüm haberi senindi
vurulmuştun.
Bir serseri kurşunla vurmuşlardı seni.
Duvara kahrolsuzn Emperyalizim yazmıştın
Sucluydun.
ve sucunun cezası bir kurşunmuş
Çünkü !!!
Cünkü,başka türlü iflah olmuyormuşsun .
Hele sokak kedilerini eve getirdiğinide bilmiyorlardı.
Onuda bilselerdi,
Yedi sülaleni kuruturlardı Alim Allah...
Ah arkadaşım ah!
Şimdi not defterini okuyorumda
Yutkunamıyorum.
inan yutkunamıyorum.
Gitmelerini yazmışsın bir bir bana
Her duvara kahroulsun Amerikan Emperyalizmi yazdığında üç beş ay hapislerde yattığını
Yazmışsın.
Oysa neler geçmişti aklımdan.
Hatta bir manita yaptığınada inanır olmuştum kendi kendime
Gizliden, gizliden sana gıpta da etmiyor değildim hani.
Keşke manita yapmış olsaydın arkadaşım
Keşke maniata yapsaydın.
Keşke o gün gitmeseydin.
Arkadaşım...
Hani bana diyordun ya bir gün olanları öğrenirsin diye
Öğrendim arkadaşım.
Hem senin gibi Emperyalizme karşı çıkmayı
Hemde senin gibi ölmeyi öğrendim.
Hoşcakal devrim sokakları hoşcakal.
Hoşcakal yasaklara benimle direnen ela gözlü yar hoşcakal.
Hoşcakal yasaklı yurdum
Hoşcakal cumhuriyetim hoşcakal...
Ziya YILDIRIM/GÜNTEKIN
12.04.2014
