Ne kadar doğruydu düşündüğün
Gördüğün belki bir doğru bin yalan
Bir kalabalıktı gökyüzü o gün
Sarılmış etrafı ayan beyan
Açtırmadılar güneşi bir türlü
Biraz zoruna gitti şaşırdı kaldı
Ardından koptu kıyamet akşamüstü
Toplayıverdi pılını pırtısını
Pazarlığı çetindi belki bulutların
O çok az bildiğimiz hikmet
Orucunu açtırdı susamış toprakların
Oluk oluk indi birden o rahmet
Sokakta o yana bu yana kaçışlar
Yerin altı üstü içivermiş oldu bir zahmet
Kaç ağacı rükûa zorladı öyle rüzgâr
Kaç araba yıkayıcısı sevmemişti
Bu nisan bereketini bilinmez
Rahmet aslında kısa kesmeliymiş
O yağmur sesine belki sinir oldular
Mayıs nedense bir türlü gelmemiş
Toptan yıkanmıştı işte arabalar
Camları yeni silen o kadın var ya
Yatalak hastası iyice görsün diye
Almıştı eline bir sürü gazete kâğıdı
Kızsa da kimseye belli etmedi
Bilirsin babası kısa süre önce sağdı
Gülenler oldu elbet bakıp balkona
Çok az kimse annesinin farkındaydı
Bir merhem sürüp geçiverdi kollarına
İşte o gün bir genç vuruldu kalbinden
İlk defa yakalamıştı aşkı ucundan
Saçları taranmıştı nasıl olduysa
Ayaküstü anlatılmaz bir heyecan
İçinde bir korku ya herkes duyduysa
İlk defa karalamıştı bir şeyler
Yağmurda dolaşmışlardı sokak sokak
Yüzünde suyla karışmış o terlemeler
Kalmışken aslında iki üç durak
Nedense gökyüzüne açılmıştı eller
Gülüp geçti herkes bir garipti hali
Ne bilsin eller yağmurda aşk başkaydı
Dolmuşun arkasından bakışı görülmeliydi
Artık sırılsıklam olan ilk aşkıydı
Dr.süreyya önder