ERMENİLERE TAZİYE YETECEK Mİ?

Öncelikle şu hususların bilinmesinde fayda vardır. Asırlardır iç içe yaşayan Türklerle Ermeniler 1900’lü yılların başında Özellikle Fransızların ve İngilizlerin kışkırtma ve tuzaklarıyla karşı karşıya getirildi.

Ermeniler bu Sömürgeci batılı güçlerin destek vermesiyle ayaklanıp doğudaki bütün Türk, Kürt köylerini ve yerleşim bölgelerini Türklerden ve Kürtlerden temizlemek için büyük bir soykırıma giriştiler.

Yüz yıllardır kendilerine dost ve kardeş muamelesi yapan bir millete karşı olmadık vahşetlere imza attılar.

Osmanlı’da Millet-i sadıka(Sadık millet) olarak adlandırılan Ermeniler, batılıların destek ve vaatlerine kanarak çeşitli yerlerde isyan hareketlerine ve vahşetlere başladılar. Doğu bölgelerimizde vahşi sırtlanlara taş çıkarttılar.

Ermeniler kısaca Millet-i sadıka’dan, ihaneti düşmaniyeye savruldular.

Yüz yıllardır kendilerini her türlü saldırı ve sıkıntılardan koruyan ve kollayan, devletin en stratejik üst kademelerinde bile görev veren Türk milletine karşı, Ermeniler en büyük ihanete kalkıştılar.

Özellikle doğu bölgelerimizi Türklerden ve Kürtlerden arındırmak için soykırım hareketlerine giriştiler. Köylerde ve kasabalarda Türk, Kürt, yaşlı, sakat, kadın, çocuk demeden topyekûn katliam yaparak temizlik hareketlerine giriştiler.

 İnsanları köy ve şehir meydanlarında ya da binalarda toplayıp vahşice ya kurşuna dizdiler, ya satır, balta vb silahlarla doğrayarak katlettiler ya da cayır cayır topluca yaktılar.

Bu sırada Osmanlı yedi düvele karşı savaş içindeydi. İçte emniyeti sağlamak ve Ermenilerin bu saldırılarını bertaraf etmek için 27 Mayıs 1915 tarihinde tehcir(yer değiştirme) kanunu çıkarıldı. Bu kanuna uygun olarak çıkarılan emirnameler çerçevesinde; Van, Bitlis, Erzurum vilâyetlerinden çıkarılan Ermeniler, Musul'un güney kısmıyla, Zor ve Urfa sancağına; Adana, Halep, Maraş civarından çıkarılan Ermeniler ise Suriye'nin doğu kısmı ile Halep'in doğu ve güneydoğusuna nakledildiler.

İşte bu yer değiştirmeye Ermeniler ve onları kullananlar, Ermeniler katledildi, soykırıma uğratıldı iddialarını ortaya atmaya başladılar.

Ayrıca bu tehcir işleminden kurtulmak isteyen yüz binlerce Ermeni kendilerini Kürt Alevi’si olarak göstererek(Prof. Dr. Yusuf Hallaçoğlu’nun ifadesiyle) tehcir uygulamalarından kurtuldular.  Bunların da kasıtlı olarak katledildiği propagandası yapılmaktadırlar.

Bütün bu gerçeklere rağmen Ermeniler emperyalist güçleri de arkalarına alarak kendilerine Türkler tarafından soykırım yapıldığını iddia ediyorlar. Bunu da yıl on iki ay yirmi dört saat dillendiriyorlar. Biz ise yasak savma kabilinden her yıl nisan ayına doğru etmedik, yapmadık diyerek geçiştiriyoruz. Üzerine gidip işin aslını dünyaya haykıramıyoruz. Bırakın dünyaya anlatmayı dost ve soydaş devletlere bile anlatamadık.

Neticede geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ermenilere 1915 yılında soykırım yapıldı” iddiasına yönelik yayınladığı taziye mesajı, Ermeniler için ne ifade ettiğini çok yakında göreceğiz.

Başbakanlık sitesinde yayınlanan mesajda özetin özeti olarak şöyle deniyor. “…20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.

Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz” deniliyor. 

Tamam, bu açıklamada soykırımı kabul etmekten bahsedilmiyor ama karşı tarafın algılamasının o yönde olacağı aşikârdır.

Göreceksiniz Ermeniler şunu söyleyeceklerdir. Türkiye cumhuriyetine diz çöktürdük.

Bunun yanında ABD, AB, RUSYA vb ülkeler Türkiye’yi alkışlayacaklardır. Çok iyi yaptığımızı, hakkın yerini bulduğunu ifade edeceklerdir. Ardından da toprak ve tazminat talepleri gelecek, madem elinizi verdiniz kolunuzu da istiyoruz diyeceklerdir.

Onun için yakın gelecekte göreceğiz, Ermenilere bu taziye dilekleri yetmeyecek, şımardıkça şımararak, daha büyük taleplerde bulunacaklardır.

( Ermenilere Taziye Yetecek Mi? başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 28.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.