azat, mahkumluğumun maviye bakan penceresi
sana yazmazsam, fırtınada savrulan yapraklarımı toplayamıyorum
doğrulmuyor bir an bile belim
bazen çöplük gibi hissediyorum içimin derinliklerini
biriken öfkeler infilak tehdidinde isyan bombasını


sen oku yeter
tezgahına kalemimden nakış nakış dökülen hüzün yumağını doku yeter
gün gelir, serersin bir dağ başına
üzerine umutları bağdaş kurdurup kaşık sallarız
muhabbetin ağulu aşına



azat, özgürlüğümün yasak lokması
gün başını alıp başka diyarları aydınlatmaya gittiğinde
yıllardan artık bir sızının mehtap gibi doğuşunu izliyorum
yürek denen uslanmaz çocuğun yıldızları yamalı gök bezine
elinde sivri fırçalarla yokluğun ve özlem denen yırtıcının resimlerini çiziyor
gecenin militan ressamları
ve illa gözlerinin gölgesi düşüyor ak kağıdın kara yüzüne


bir yok var ki ömür pazarında bir çok varı unutturuyor bazen
küfranı nimet korkusu sallayıveriyor iman beşiğini
Musa nın asası olmak istiyorsun işte o vakitlerde
Eyyüb’ün yaralarındaki kurt
Yakub’un kuyulara akan gözyaşı



azat, suyu koynunda saklayan yanardağım
sana baktım gözlerim yanıyor
dinledim, kulaklarım
dokundum, ellerim
sevdim, yürek evim
yangınları ebede taşımamak için bir tek kalemime sürüyorum kıvılcımları
tövbelerim küllenmemiş ateşin dumanıyla islenmesin


sana yazmazsam azat
varları unutturan yokun dalgalarında boğulmaktan korkuyorum
kelimeler belime sarılan can simiti


sen oku yeter



...








( Pulsuz Mektuplar Koğuşu 2 başlıklı yazı frezya... tarafından 24.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.