Kervanlar geçiyor
beyaz sevdaları taşımıyor
ateş den bir gömlek giydiriyor
koparıp alıyor içimdeki aşk-ı ateşi

manasına yüklediğim sessizlik anlatılamaz ken
yolların mecnun mecbur meçhul bekleyişleri
algılarını sözsüz sarar sargıları dilsiz sessizlik
tesadüfleri imansız aşk arayışları kezzap zehri
 
avuçlarımda eriyen sadakat yolculuğum 
sevgimden güç alıyor
damarlarımda dolaşan asitli bir kan gibi
ruhuma sürgünler yaşatıyor 
güneşin doğuşu gibi büyük bir bedel ödüyor 
 
 
şimdi aşka zarar veren kişiler var aramızda
ölümsüz aşk diyarından gelen ben
gölgesinde eriyen sen
sensizlik sessizliğin sensizliğinde
ölümü bile ihanet sayan yine ben
kor ateşler içinde yalnız bırakan sen
demek ki aradığın kadın ben değilim ey ben

sen duyma genede sen
hala gücüm var aşkına
eskiden olduğu gibi
hadi koşalım desen akışına
elim ayağım koşmak ister

varsın sazımın telleri ince çalsın
kapısına kapısına vuruldum
bakışına bakışına yandım
saçının uçuşuna dokunamadığım
hadi renk renk geliştir beni

ölmüş kadın ruhumun sözleri
bir gün kaldığı yerden başlasın

bak ben sana benziyor
gülüşüm ben kokar ben
ben bulmasını bilirim benimi
sen kendin ol kendine yürü ki
geceden yarım kalan valsların için açık kapın olsun
 
diz çökmek yok ahlamak yok yalvarmak yok
şansın varsa acımaz açmalardan acıtmalar

çünkü kalbim sürgün kalbine

Gülay GÖKTÜRK 
( Kalbim Sürgün Kalbine başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 24.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.