Sonuydu, dibiydi
bitişlerin.
Bitik ve yitik
günlerin…
Yansımasıydı aksimin
camlara
Ve boştu camların
arkası oysa.
Sırnaşık üç beş duygu
yapıştı yakama
Söz geçiremediğim,
alışık olmadığım.
Adını bilemedim
Telaffuz dahi edemedim
Yüz görümüydü düş
ertesi
Ve tüm suçumun son
celsesi.
Sanıktım, şahittim
Savcıydın, yargıçtın
Ve müebbet yalnızlıktı
son kararın.
Karanlık bir hücre idi
Artık tek sığınağım
Işıksız kaldığım
Ve dibine kadar hasret
kokan.
Dipsiz bir kuyu idi
sallandırıldığım
Sarkacı olmayan o
sınırsız sancının.
Yana yakıla böğrümden
kopan
Haykırışlarım yankı
bulmayan…
Sığınağımdı düşlerim
Yürürken yalpalandığım
günlerim.
Kitaplara sığmaz
acılarım
Zihinlerde yer bulur
esaretim.
Yılmadan, yıkılmadan
Cılız da olsa o titrek
mum ışığı
Ufak ufak filizlenen
umutların
Gönlüme yansıyan
sıcaklığı.
Elbet nihayete erer
çileler
Çil yavrusu gibi
dağılır hazin gölgeler.
Elbet varır nihayete bu
sürgün
Sanadır kader bak;
Bu son sözüm.