Düş şehrimde sensiz bir günler daha geçiyor
bir gün bir günleri daha hazinelerime gömülüyor
gözlerim kararmış kayıplarına ama olmuş bakışlarım
göz kapaklarıma mandalina kabukları kar ettirmiyor
yüreğim grileşen mavilerin çıkmazlığı içinde
bir yanım karamsar bakıyor bir yanım sıkışık
bir yanım ılık bir yanım soğuk bir yanım ışık dolu
yere yatırılmış merdivenin gök yüzüne doğru tırmanan
yalvaran basamakları yorgun direncin savaşında
sim-yasını arayan can çiçeğin sıkışması
içinde sanki bir yerlerden bir yerlere
geçiş dönemi yaşatıyor
-
ey aşkın gözlerimdeki damlası !
öylesine değil ölürcesine geçişler
sana ulaşmak için enerji sarf ediyor
tekrar barajlar dolusu elektrik üretsin diye
ey sevda kervanım !
kavuş-taklarına haber uçmaz
gönül çıkmaz kuşağımı bağladın ki
bağlamışım belime gök kuşağından kavuş-taklarımı
yıllar aylara günler saatlere ceza veriyorken
bülbül habersiz olmuş güzel gözün den
biçaredir gülün susuz yarınlarından
bil ki gül dalında bülbül değil
ruhudur kayıp ağlayan
ey aymaz ayaz rüzğarım !
kıskandığın kurak esintilerinde yok
hani neredesin !
kaç kez yenik düştü güzel gözün dönmelerine
kaç kez savaştı kaç kez soyundu yollarına
bak ta şurası sana ait yanı nasıl sızlar
soğuk yolları mesken mi tuttun
uzak elleri yar mı bildin
işkenceleri bal mı ettin
ey güneş sıcaklığım !
her güneş batımı hüzünlenir
her güneş doğuşu umutlanır
her güneş tutulması ağlatır
yeter ki halatım ol limanım da
olsun demirler-im çapakları ma
sen ey sen görmeyen sen !
görmezliğin kaçışlarında yüzdürme
üşüyor gülün sular altında bırakma
kör kuyuların derin dipleri büyük taş
bense küçük yüzmeyi bilemeyen taş
çığlıklara taş bağlamış gözünde yaş
gözleri kanlı tekne tutturamaz deniz
dar vakit akşamları çabuk geçer
bırakırım yollarına kimler acısın
cemrenin her aydınlanması sanadır gülün
her köşe başında sen diye el sallat ma
önüne çıkan her kişiye sen diye baktırma
her durakta gülümseyip her durakta ağlatma
eyletme öldürme düşürme yarma yorma
yuvasız kuşlar gibi üşütme dondurma
sanadır yüreğim aşka kesik bırakma
kirpiklerin son bakış resmi çizmesin
kastın kime kendine mi yoksa güzel gözüne mi
aşk dan öte cismime mi yoksa can ismi aşkına mı
kefenlerim asumana kendimi çıkartamaz telkinlerin
ben, ben, gene ben, sarılırım sana tüm özlemlerimle
daha fazla fecir yüzlü ecir gözlü bekletme
günahı boynuma saklarken gözlerim seni arıyor
aşk zindanına esir düşmüş
sefir sefil sebil mecburlarına
bitap düşse de ruhum ağırlığına
düşlerimden kanatlanıyor
bu sana tanrının bir emaneti hediyesidir diyor
sen ey kalbim !
hazırlarında yakınların dayım
en yeşil zamanlara ekiyorum yarınları
umutlarımı başak ettim umutsuz değilim
susturuyorum çığlıkları eritiyorum yudumlayarak aşkı
filizlenen her göz bakışına
sebebi türkü yakacağım
sebebi olmuş sebebi olmamış
güzel gözün ağlayan sebepleri
oradan hayrına seyredersin gayrı
güzellerin aşkı asil devlerin aşkı büyük olurmuş bilesin .
Gülay GÖKTÜRK
(
Güzel Gözün Sende Ağlıyor başlıklı yazı
GöktürkGülay tarafından
20.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.