Bilseydim!

Sözlerimde yıkamazdım mektupları

Kadın doğur dediler bana/

Zamanın çil tarlalarında

O günden beridir

Yüreğime dikilmiş

Sancı dağlarındayım

Söyle anne neden

Doğurdun beni…

 

“Ölgün yaralarıma sardım

Avuçlarımdaki tuman lastiğini”

 

Saçlarıma bağnaz iplikler değdi

Ellerimi kilitlediler ellerime

Başı bozuk deli dediler/

Savurgan ömrün

Karelerinde…

 

Kocaman teştlerde

Yıkanan en son ben

Gizli ölümlere gebe

Kara üzün saçlarım

Yüreğimden akan can

 

Dul karası benizlerin

En son yemeği de/

Kazanlarda bitti

Üç evlek bulgur

Semiz öküz yaralı

Et girmez bebelere

Dert vardır serde…

 

Sokak ürpertilerinin

Taze çıkmış gelini

Ellerime kına taşı

Gonca otundan yaşmak

Döl tutmaz bentlerime

Mayıs sıvadılar/

Yandıkça dağladılar

Eteneleri…

 

Ah…

Dinlensem hayat

Kabuk tutmuş yaralarım

Ökse otu açsa durmadan

Sustum otoriteye/

Bellemişler nifak

Ekmeyi dillerime

 

“Sara tutmuş ellerim rozaya sarsa

Benlerini…” 

 

( Sara Rozaya Mektuplar-3 başlıklı yazı prens tarafından 17.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.