Bilseydim!
Sözlerimde yıkamazdım mektupları
Kadın doğur dediler bana/
Zamanın çil tarlalarında
O günden beridir
Yüreğime dikilmiş
Sancı dağlarındayım
Söyle anne neden
Doğurdun beni…
“Ölgün yaralarıma sardım
Avuçlarımdaki tuman lastiğini”
Saçlarıma bağnaz iplikler değdi
Ellerimi kilitlediler ellerime
Başı bozuk deli dediler/
Savurgan ömrün
Karelerinde…
Kocaman teştlerde
Yıkanan en son ben
Gizli ölümlere gebe
Kara üzün saçlarım
Yüreğimden akan can
Dul karası benizlerin
En son yemeği de/
Kazanlarda bitti
Üç evlek bulgur
Semiz öküz yaralı
Et girmez bebelere
Dert vardır serde…
Sokak ürpertilerinin
Taze çıkmış gelini
Ellerime kına taşı
Gonca otundan yaşmak
Döl tutmaz bentlerime
Mayıs sıvadılar/
Yandıkça dağladılar
Eteneleri…
Ah…
Dinlensem hayat
Kabuk tutmuş yaralarım
Ökse otu açsa durmadan
Sustum otoriteye/
Bellemişler nifak
Ekmeyi dillerime
“Sara tutmuş ellerim rozaya sarsa
Benlerini…”