Yaralarımın kabuk bağlamaz hallerimi bırakıyorum
Üryan gecelerde sensizliğin korkusunu
Birde asiliğime adadığım
Protest bir türkünün
Aşkla bulanan nakaratını armağan ediyorum
Hayalini yüreğimin enfiye kutusuna zulalıyorum
Yokluğum senden olur demiştim
Varlığım senin tatlı bir tebessümüne bakar
Acemi saatlerin sensiz geçmediğini bilirsin
Sana ömrünün durağan vakitlerinden ç/aldığım
Mutlu gülümsemelerimi bırakıyorum
Kimi şarkılar hüzündü
Seninle dinlediğimiz
Kimi şarkılar şen şakrak
Derin bir kanyonun uğultusunda
Sesimizin aks etmesiydi
‘’ seni çooooook seviyoruuuuuuumm…’’
Söylemi
Sana kayaların tozlu tarafının
En halis sevgi dokunuşlarını bırakıyorum
Yağmur sonrası
Sırılsıklam aşk kokardı ellerimiz
Sen bana kısa vedalar ederken
Yalnızca sesini alıp giderdin
Bendeydin her hücrenle
Kimsenin akıl edemediği bir zaman dilimiydin
Güneşi , yıldızları beraber koyardık
Göğün herhangi bir yerine
Kıldan ibaret bir yolda yürümektir
Küle dönen bir ateşin
Dayanılmaz ıstırabını
Hissetmektir çaresizlik
Ölümlü bir gülümsemeyle
Yokluğa özlem duymaktır
Sonsuz ayrılık
Sana ayrılık şiirleri yazarken
İçli ağlamalarımı …
Sana geceler boyu
Kentinin sokaklarını adımlarımın
Sitemli ayak seslerimi bırakıyorum..
Çare bulmaz hasretimi
Ömrümün en kurak
Ömrümün en yalnız
Ömrümün en öksüz yanına koyuyorum
İçimde akan ırmağın
Susuzluğumu değil de
Ağlamalarıma yoldaş olduğunu
Çok geç anlıyordum
Ben sana
--çaresizliğimi
Ben sana
---sana mecburiyetimi
Armağan ediyorum..
--n u r e t t i n Ö N D E R