DAĞLARIN SABAHI GÜNAHSIZ OLUR...

Ben Güneş"i hiç bu kadar ışıklı
Gökyüzünü berrak,
Yıldızları böylesine göz alıcı,
denizi mavi,
toprağın kokusunu mis,
seni,
bu kadar güzel görmemiştim.

Bir sabah 
sabahın en kirlenmemiş zamanında uyandım hayata
hic kimse uyanmamışti henüz
tan yeri henüz bakire,
dışarıda henüz hiç bir haksızlık vuku bulmamıştı
hırsız bile henüz iş almamışti yurdumda
mermi hazinesine doğru yol almamış
daglarımız henüz yem yeşildi 
yurdum gibi 
Henüz kan lekesi bulaşmamıştı,
ne dağlarımıza nede yüreklerimize
Taksim"deki tranvay tam tıkırında işliyor
Ve o delikanlı henüz vurulmamıştı ana rahminde.

o an,
o an anladım artık ,
Seher vaktinde hayat;
kendisini tüm kötülüklere tatil ediyor.
Ve ben yürüyorum seninle sabahın en temiz halinde
Bir an şarap içesim geliyor seninle kuytu bir köşede
Gözlerim takılyor bir an gözlerine,
Öpmelerini yudumluyorum kadehimde.
Göz sürmelerin kilim oluyor yüreğime diye
Bir yosma misali savruluşunun gölgesi vuruyor şafağıma her haliyle.
Öleceğimi sanıyorum o an mutluluktan
Ben,
Ben bu sabahları hiç böyle güzel ,
Bedenini bu denli endamlı
Yüreğimi tıkır tıkır
Seni kıtır kıtır görmemiştim.
Ben sabahları hiç bu kadar sevmemiştim.

Ziya YILDIRIM
10.3.2014
( Dağların Sabahı Günahsız Olur... başlıklı yazı igdir yolu tarafından 10.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.