Ahmet AYAZ

GAZİANTEP GÜNEŞ GAZETESİ 04 MART 2014

 

 

 

 

 

 

 

Bu günkü sohbet yazımda Rahmetli Mehmet Emin Yurdakul’ddan söz edeceğim. Böyle ünlü şairleri, vatansever insanlarımızı yaşatmak bizlere düşer. Bizim ders kitaplarımızda okuduğumuz bu zat’ı muhteremler belki de genç kuşakların ancak yüzde birisi  tanır. Buyurun “Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et, Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir” diyen, bu vatan şairini bu günkü köşemde beraber analım.

 

13 Mayıs 1869'da İstanbul'da doğdu,14 Ocak 1944'de aynı kentte öldü. Beşiktaş Askeri Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra bir süre Mülkiye Mektebi'nin idadisinde okudu.1887'de Babıâli Sadaret Dairesi Evrak Odası'nı aylıksız kâtip olarak atandı.1899'da Hukuk Mektebi'ne başladı. öğrenimini ABD'de tamamlamak üzere okuldan ayrıldı. Ancak bu isteği gerçekleşemedi. Memurluk yaşamına döndü. ıttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. şiirlerinde dile getirdiği düşünceler, yansıttığı gerçekler saray tarafından kuşkuyla karşılandığı için 1907'de Erzurum rüsumat nazırlığına gönderildi. 

II. Meşrutiyet sonrası 1909'da bahriye müsteşarlığına, bu görevi istemeyince de Hicaz valiliğine atandı. Bir yıl sonra Sivas valiliğine getirildi. Ancak çalışması engellenince, üç ay sonra bu görevinden de ayrılarak ıstanbul'a döndü. Türk Ocağı'nın kurucuları arasında yer aldı, derneğin başkanı oldu. çıkarılan Türk Yurdu dergisinin de sorumluluğunu üstlendi. İttihat ve Terakki yönetimiyle arası açılınca Erzurum valiliği göreviyle 1911'de ıstanbul'dan uzaklaştırıldı. Ertesi yıl da emekliye ayrılmak zorunda bırakıldı.1913'te Musul milletvekili seçildi. Halide Edip, Köprülüzade Fuat ve Hamdullah Suphi ile birlikte Hars ve ılim Heyeti üyeliğinde bulundu. Milli Türk Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı.
 

I. Dünya Savaşı sonunda ıstanbul işgal edilince,1921'de Anadolu'ya geçti. Atatürk tarafından ilgiyle karşılandı. Antalya, Adana, ızmir yörelerinde dolaşarak halkın ve ordunun manevi gücünü arttırıcı konuşmalar yaptı, şebinkarahisar, Urfa ve ıstanbul milletvekili seçilerek beş dönem meclise girdi.
 

Mehmed Emin Yurdakul edebiyat yaşamına Servet-i Fünun döneminde başlamıştır. ılk kitabı Türkçe şiirler ilgiyle karşılanmış, yankılar uyandırmıştır. Dönemin şiir anlayışı dışında, hece ölçüsünü kullanarak yazdığı şiirlerinde yalın bir dil kullanmıştır. Türk edebiyatına halk sesini getiren şair olarak nitelendirilmiştir. Osmanlıcılık ve ıslamcılık akımlarına karşı Türkçülük akımını savunan, bu konudaki düşüncelerini dile getiren öğretici şiirler yazmıştır.
 

şiirde biçim yönünden yenilikler yapmıştır. Geleneksel Türk şiirinde sürekli kullanılan kalıpların yerine 4+4+4+3=15,4+4+4+5=17,4+4+4+7=19 gibi alışılmışın dışında kalıplar kullanmıştır. Dörtlük geleneğinin dışına çıkarak üçer, altışar, sekizer dizelik kıtalar kurmuştur. Servet-i Fünun doğrultusunda Batı'dan gelen sone biçiminde şiirler de yazmıştır.
 

Halkçı, ulusçu düşünce ve duyguları dile getirmiştir. Toplumsal ve ulusal konuları işlemiştir. Halkın ve ülkenin gerçeğini, özgürlük istemini yansıtmıştır. Coşku, umut, yüreklendirme ve öğreticilik, şiirinin belirgin öğeleri olmuştur.

 

ESERLERİ

Türkçe şiirler,1899; Türk Sazı,1914; Ey Türk Uyan,1914; Tan Sesleri,1915; Zafer Yolunda,1918; Aydın Kızları,1919; Dante'ye,1920; Mustafa Kemal,1928; Ankara,1939.

 

Şairin aşağıya biribiirinden anlamlı şiirlerinden  üç  tanesini alıyorum.

 

 

BIRAK BENİ HAYKIRAYIM

 

Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum; 
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı'ya îman var; 
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar; 

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum. 
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez; 
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez. 

Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et; 
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet, 
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; 

Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir, 
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk; 
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk! ..

 …

Mehmet Emin YURDAKUL

 

 

 

 

 

 

BENİM ŞİİRLERİM

'Sen kalbsizsin; hani senin gençliğinin hayatı? 
'Aşklarım mı? Bir nefeste solabilen bu şeyler,
 
'Bir yanar-dağ ateşiyle kömür gibi karardı;
 
'Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser.
 

'Evet, benim her şi'rimde yılan dişli diken var;
 
'Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun.
 
'Belki benim acı sesim kulakları tırmalar;
 
'Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun.
 

'Varın sizler, onlar ile korularda el ele
 
'Gezin, gülün, bir çift bülbül aşkı ile yaşayın;
 
'Yalnız kendi, yalnız kendi rûhunuzu okşayın.
 

'Zavallı ben, elimdeki şu üç telli saz ile
 
'Milletimin felâketli hayatını söyleyim;
 
'Dertlilerin gözyaşını çevrem ile sileyim! ..'

 

Mehmet Emin YURDAKUL

 

CENGE GİDERKEN

Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur; 
Sinem, özüm ateş ile doludur.
 
İnsan olan vatanının kuludur.
 
Türk evladı evde durmaz giderim.
 


Muhammed'in kitabını kaldırtmam;
 
Osmancık'ın bayrağını aldırtmam;
 
Düşmanımı vatanıma saldırtmam.
 
Tanrı evi viran olmaz, giderim

 …
Bu topraklar ecdadımın ocağı;
 
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;
 
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
 
Ata yurdun, evlat bozmaz, giderim.
 


Tanrım şahit, duracağım sözümde;
 
Milletimin sevgileri özümde;
 
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
 
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
 


Ak gömlekle gözyaşımı silerim;
 
Kara taşla bıçağımı bilerim;
 
Vatanımçin yücelikler dilerim.
 
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

 

Mehmet Emin YURDAKUL

 

 

 

( Mehmet Emin Yurdakuldan Bir Kesit başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 4.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.