AHMET  KABAKLI  KÝMDÝR? 

                                        24.Mayýs.1924-10.Þubat.2001

                                                                               Ahmet AYAZ

            Adýný rahmetle andýðým Ahmet Kabaklý Türk Edebiyatý  Vakfýnýn kurucusu ve yýllarca da baþkanlýðýný yapan bir kimsedir. Eðer O olmasaydý, Yahya Kemal Beyatlý, Kemalettin Kâmi Kamu gibi Türk Edebiyatýnýn bir çok deðerli isimlerinin þiirleri kitaplaþmayacaktý. Yahya Kemal Beyatlý’ya arkadaþlarý, “Artýk þu þiirlerini kitaplaþtýr. Þiirlerini rezil etme” dediklerinde”  “Yahya Kemal Beyatlý, Rezil olsunlar. Beni onlar rezil ettiler” diyerek cevap veriyor. Burada birazda kendimden söz etmek istedim. Gazi Altun Türk Edebiyatý Dergisinin yazý iþleri müdürü idi. Ben geçen zaman içinde aralýklý olarak þiir yazýp yazýp gönderiyordum. Fakat þiirlerim bir türlü yayýnlanmýyor du. Bir gün bir sosyolog arkadaþým Veli Yalçýn “Ahmet Bey sizi kutluyorum, maþallah þair olmuþsunuz” dedi. Ben yeni mi? Ne zaman, Nerede?, dediðimde, “Vallahi billahi, Türk Edebiyatý Dergisinde” dedi. Bu konuda sizi kendi ismimle meþgul etmek istemiyorum. Daha sonra kendisinin ismine  gönderdiðim þiirlerim Türk Edebiyatý Dergisinde yayýnlandý. Kabaklýyý anlatmaya her kalemin gücü yetmez ama, bakalým Kabaklý kim imiþ.

Ahmet Kabaklý, Harput Sarayhatun Camii’nde müezzinlik yapan Kabaklýlardan1 Ömer Efendi ile Pertekli Bölükbaþýlardan Münire Haným’ýn oðlu olarak 24 Mayýs 1924 yýlýnda Harput’ta dünyaya geldi. Babasýný 1926 yýlýnda daha iki buçuk2 yaþýnda iken kaybetti. Babasýyla ilgili hiçbir hatýrasý olmayan Kabaklý’nýn yoksul bir çocukluk ve gençlik devresi baþladý. 1931 yýlýnda girdiði Elazýð Numune Mektebi’nde ilk ve orta öðrenimini, lise öðrenimini ise, Elazýð Lisesi’nde 1944 yýlýnda tamamladý. Ayný yýl Ýstanbul Yüksek Öðretmen Okulunun parasýz yatýlý imtihanýný kazanarak girdiði Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü’nden 1948 yýlýnda mezun oldu.3

 Mezun olduðu yýl Diyarbakýr’da öðretmenliðe baþladý. Burada görev yaptýðý sýrada Diyarbakýrlýlardan çok ilgi ve itibar gördü. O, Diyarbakýr’ýn verimkâr bir kültür muhiti olduðunu biliyordu. Kendisine Halkevi’nin çýkarttýðý Karacadað dergisinin yöneticiliði verildi. Baþta Ziya Gökalp olmak üzere Süleyman Nazif, Cahit Sýtký gibi Diyarbakýr’ýn fikir ve edebiyat sahasýnda yetiþtirdiði evlâtlarýný hatýrlatan toplantýlar yaptý. Divan Edebiyatý geceleri düzenledi. Görevi sýrasýnda öðrencileri ve velileri olmak üzere geniþ bir Diyarbakýrlý kitlesini kendisine baðladý. Böylece orada ciddî bir milliyetçilik havasýnýn esmesini saðladý. Diyarbakýr’daki görevi iki yýl süren Kabaklý oradan askere gitti. Onu gece geç vakitte uðurlamaya meslektaþlarý, öðrencileri, halktan sevenleri olmak üzere büyük bir kalabalýk geldi. Diyarbakýrlýlarýn kendisine karþý gösterdikleri bu saygý ve sevgi onu çok mutlu etti.4 Askerliðini Manisa’da5 tamamlayan Ahmet Kabaklý’yý Millî Eðitim Bakanlýðý 1951 yýlýnda Aydýn Ticaret Lisesine edebiyat öðretmeni olarak tayin etti.6

 Görev yaptýðý Aydýn’da 1952 yýlýnda Aydýnlý Elbir ailesinden, matematik öðretmeni Meþkûre Hanýmla tanýþtý ve evlendi. Hak ve adalet yolunda daha iyi hizmet yapabilmek için hukuk okumak istedi. 1955 yýlýnda Ankara Hukuk Fakültesi’ne kayýt yaptýrdý. 1 Nisan-1 Mayýs 1956 tarihleri arasýnda Tercüman gazetesinin açmýþ olduðu fýkra yarýþmasýna Ferhat Fýrat imzasý ve kendisine birincilik getiren “Üniversitede Münazaralar” baþlýklý yazýsý dahil beþ yazý ile katýldý.7 Yarýþmayý kazanan Kabaklý, ayný zamanda Türkiye’de yarýþmayla yazar olan iki kiþiden birisi oldu.8 Bu sýrada hâlen Aydýn Ticaret Lisesinde Edebiyat öðretmenliðine devam etmekteydi.9

 1956 yýlýnýn güz döneminde Aydýn Ticaret Lisesindeki görevi sýrasýnda Millî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan eðitim stajý için bir yýllýðýna Paris’e gönderildi. 1958 yýlýnda Paris’ten dönüþünde Ýstanbul Çapa Eðitim Enstitüsüne öðretmen olarak atandý. 1955 yýlýnda Aydýn’da öðretmen olduðu sýrada baþladýðý Hukuk Fakültesi’ni 1959 yýlýnda tamamladý.10 26 Ekim 1961 tarihinde 4806 sicil numarasý ile Ýstanbul barosu avukatlarý arasýna katýldý. Kýsa bir süre avukatlýk yaptý.11 Çapa Eðitim Enstitüsündeki öðretmenliði 1969 yýlýna kadar sürdü. Buradaki görevine Ýstanbul Yüksek Öðretmen Okulunda öðretim görevlisi olarak devam etti. Bu görevdeyken 1974 yýlýnda emekli oldu. Daha sonra Ýstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarý’nda edebiyat dersi verdi.12

 Taner isminde yüksek kimya mühendisi bir oðlu ve iki torunu olan Ahmet Kabaklý, 17 Kasým 2000 tarihinde kalbinden rahatsýzlandý. Önce Türkiye Gazetesi Hastahanesi Kardiyoloji Servisi’ne kaldýrýldý. Burada iki gün yoðun bakýmda kaldý. Daha sonra anjiyo yapýlmasý için 20 Kasým 2000’de Florance Nightingale Hastahanesi’ne nakledildi. 23 Kasým 2000’de tekrar kontrolden geçirilen Kabaklý, hemen ameliyata alýndý. Baþarýlý bir ameliyatla kalp damarlarýndan beþi deðiþtirildi.13 Ancak yoðun bakým ünitesinde enfeksiyon kaptý. Buradan üç günde çýkmasý gerekirken yirmi gün yatmak zorunda kaldý. Bu arada Kadir gecesine tesadüf eden 23 Aralýk 2000’de 48 yýllýk hayat arkadaþý, emekli öðretmen Meþkûre Haným vefat etti. Hastahaneden taburcu edildikten sonra sevgili eþi Meþkûre Hanýmýn mezarýný ziyarete gidebildi. Hýzla iyileþtiði sanýldýðý bir sýrada akciðer enfeksiyonundan tekrar hastahaneye kaldýrýldý.

 Ahmet Kabaklý, 8 Þubat 2001 tarihinde Perþembe günü saat 14.20’de Florance Nightingale Hastahanesi’nde Hakkýn rahmetine kavuþtu. 10 Þubat 2001 tarihinde Cumartesi günü tabutuna Türk ve Doðu Türkistan bayraklarý sarýlý cenazesi Fatih Camii’ne getirildi. Yakýnlarý, öðrencileri ve sevenlerinden oluþan on binlerin katýlýmýyla öðle namazýný müteakip kýlýnan cenaze namazý sonrasý eþi Meþkûre Kabaklý’nýn yattýðý Eyüp Sultan-Piyer Loti’deki aile mezarlýðýna defnedildi.