Öyle sustum ki
Karanlık barikatlar kuruldu yüreğimin sesine
Hiç bir söz ilişmesin diye ruhuma
Çıkarıyorum kendimi lekesi bulaşmış bir aşktan
Vurulmasın
Sessizliğimden vurmasın kurşunlar beni

Hasat ediyorum bu gece bütün şiirleri
Susuz bırakılan vuslatın kafesinde sabahlıyor
Geç kalmış bir ayrılığı sırtlanıyorum
Taşımaya niyet ediyorum gönüllüce
çiğneyerek çimenlerini ölümün


Öyle dakikalar saydım ki
Zamanı atlatarak çitlerden
Kendi uçurumundan düşmek için gözlerimin
Töresine bile karşı geldim cümlelerin
kulaklarımı çınlatan sessizliğin ağır hakaretlerini bile
yuttum

Öylesine kavruldum ki 
Canı bile nasıl yandı ateşin harının
Hücrelerime su serpen gözyaşlarımı
Uzağına serpiyorum kirpiklerinin
Bilmediğin bir yerde ağlıyorum
Ağrıyarak 

Öyle gürültülü ki yokluğun
Soğumuş bedenimden hesap soruyor hayaller
Cehennemine varmadan ayrılığın
Kendi duygularında boğulan bir günahkar oluyorum
Soyunuyorum tevbelere

Defnedilmeyi bekleyen bir ’aşk’ın
Kefenini hazırlıyorum ağıtlar yakarak
Duası okunurken başucunda
İnciniyor üç harfin buz kesilen dili
Dalına tutunan yuvanın kuşu gibi
Çırpınıyorum düşmemek için 
Yitiriyorum gözlerimin rengini
D/üşüyorum
Hıçkırıklar tutuyor yüreğimi


Vakti doldu artık sabrın
Toprağa bulaştırıyor ellerimi
Bedenim tutuşuyor rüzgarından mevsimin
Sırtından vurulan buruk dilim
Soğuk musalla taşı üzerinde dinleniyor
Ve alaycı bir rüzgâr esiyor
Bensiz söken bir şafak üzerinden


zєץиєp є¢є єяєи
( Vakti Doldu Sabrın başlıklı yazı Zeynn tarafından 22.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.