Kar ve beyaz
Saflığın adı
Kan düşerse kara
Beyaz kara olur
Kalplerde yara olur
Karanlığa nara olur
Nara çıra olur
Tutuşur yanar kar
Alevler beyaz beyaz vurur yüze
Sorular dizilir zihinlere düğüm düğüm
Ağlar gök
Susar yer
Sıkılır dişler yumrukların yerine
Akın ve karanın
Aydınlığın ve karanlığın
Yerin ve göğün sahibine
Açılır çaresiz eller
Kar ve beyaz
Yaşların süzüldüğü çehre
Kurtlar pusuya düşende
Çakallar inmiş şehre
Bıyıklı yosmalar oynaşır onun bunun koynunda
Kadehler kırılır kutsal kâse adına
Daldırılır eller kan akan bir nehre
Ve sürülür mihrabıma namehrem ellerin kan izleri
Kim sildi kara düşen izleri
Bu kanlı çukuru kazan kim
Bu oyunu yazan kim
Bu düzen kim
Kim
Kim
Kar ve ayaz
Vurulmuş kurtlar sırtından
Eşiğindeyken sır kapısının önünde
Açılmış eller
Söylenir diller
İki rekat namaz
İki kelam niyaz
Kar ve gül
Güle kar yağmış
Gülü kar yakmış
Köz ve kül
Köz küllenir mi ayazda?
Al korlar yakarken yürekleri
Sabretmek ne kadar da zor
Kar yangınlarının korunu
Kar söndürmüyor
Bir yiğit uzanmış yatar yüzükoyun karlarda
Bin yiğit ağıt yakar ardından
Susar hakikatler bir müddet
Ama susmaz ila nihayet
Ve çözülür dili kahpelerin
Satar yandaşlarını da bir pahaya
Öter kargalar yerin kulağına elbet
Lanet eder melekler semada
Güle kıyan ellere
Arşı titretir sedaları
Ya ilahi tebbet yedahüm tebbet
Aminlere karışır bu nida
Ve şairler haykırır
Allah'ım katilleri kahret