Bilinmez hayatın dehlizlerinde insan neden bekler?

Beklenen’in varlığı bile bilinmezken..

 

Kurak bir özlem zuhur edince meydanlarda,

Kurumaya yüz tutan umutları,

Gözyaşı yağmurunda  yeşertmeye çalışmak mıdır umut biçmek?

 

Tufanlar sararken gecenin en koyuluğunda

Biteviye duaları  hezeyan eleğinden geçirmek midir inanmak?

Kahırlar infilak verince çaresizliğe,

En dibe vurulasıca hıçkırık depreminde sallanmak mıdır ağlamak.?

 

Yokluğun da rengi olur,

Aydınlıklar karanlıkları,

Şubat soğuğunu, temmuz sıcağında 

Mavi düşleri, kara düşlere  çalınca

Acıyı mahşere benzetmek midir kör olduğunda?

Kurulu bir an yüreğim şimdi

Hep aynı yerde

Aynı zamanda

Aynı şeyleri  sayıklar..

Ya vicdan! Hiç mi sızlamaz..

Ya suskun! Hiç mi bozulmaz..

 

En çocuksu yanımla  diktim gözümü meçhul yollara..

Göçebeler içimi yoğururken,

En sıcak ülkede,

Vaktin en anlamlı lahzasında

Bekliyorum  mağrurlu gelenleri

Belki de gidenleri..

 

 Ey tutsak geçmişim, hiç mi özgürlüğe açılmaz yelkenin..

 

Semra’m Öztekin

 

( Tutsak başlıklı yazı SemraÖztekin tarafından 28.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.