“-hinci biz de

            zabah ekme(ği) gayfaltısında

bazar çayı içiyoz gari

vallaha billaha

Safıyanın sayasında

şe’erliler ğibi

gı! oyusa esgiden beri

bazar çayını bek se(v)mezdi bizim herifler

varısa da yoğusa da 

ot çayı içerdik anam..

            göreseğ öyleydi

nerde buluyon da neyinen alıyon

çayı şekeri ince belli gupayı,

de(ğil) mi

 

hincik zabah çay

ağşam çay

bi gonu-gonşu ğelse çay

tarlada çay

harmanda çay

eve ğel çay

çay dedimde gaynadalım mı gı

höyle davşan ganı

Safıyanın elinden

ince belli kupalarda

……

şe’erli tekilifi[1] file deği valla

………….

valla ben de bek hazmetmeyon

o mubarek de i(n)sanın içini burkuyoru ki

hemi de nası

gabız ediyo valla

iş golaylaşdıkcana

a(ğ)zımızın dadı gaçıyo aslında

…………

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

gayfaltı dedim de

evel evelden zabah ağşam aş bişiridik ya

hinci valla Safıya çayın yanda

domatiz-büber yımırta

südün gayma(ğı)

daşşaklı yoğurt[2], sedeya(ğ)

teze peynir,

guşun südü

Allah ne verdiyse

insanın önşe gözü doy(u)yo

fişne ireçeli bile yapıyo valla

badılcanın da ireçelini ediyollarımış emme

neneyen, kıyır kıyır insanın içi almayo

emme garpız gabığının ireçeliymiş

bakmaya gıyamazsın”

…….

“-eyikine

gurs geldi köye

bissürü kırlent işledi

topan yasdık ganefçe

deycem şe’erliler gibi

diktopuk, mini

fıta keymeyoz emme

gayfaltıta çay içiyoz gari bizde

ha’ bi de fışna turşusu”

 

“-Ahmet de sevmez,

hafif giyindirmez

çayı da gayet  az demli içer”

 

“-ıramatlık bobam da sevmezdi

demli çayı

“burcu-burcu kokan kekik durukana

hele o şalba, adaçayı” derdi”

 

“-bi de evde gız olması başga şey ay aba

cay etmeğ uçu demeyon

Allah olmayannara da gösdersin emme

esgiden yetemezdim

bitemezdim

dağ-bayır seğirdecen

südü sağıp-süzecen

“ödünş” edecen

bişirecen-daşıracan

çapaydı

ot ayıklamaydı

derken yolma geli çatardı

 

 

 

 

harman adı belli hadi bi da neyise

biri düğende dönüyokana

evin işini işlerdin

saman bi da dolup gelesiya

çoluk-çocuk dedikleyin

yedirecen-içirecen

elde yok, avışda yok

biri garnında, biri sırtında

sıpa üsdüne sıpa”

 

“-hincikinner bi tene ediyollar

onuda ele böyütdürüyollar

gerçi ha!

bi tene de daa edin de kendiniz ona bakın

böyük biz de durağosun deyoz emme!

bobasının adını bile gomadıktan keyri

neneyen abam geeet”

 

“-biz de torun sevcez

olcak da gelin hanımın göynü

lafım mencilisden dışarı

şeytan görsün yüzünü

kemene bacaklı nalet garı”

 

“gönülsüz osdurukdan bok çıkar” derler

işdacık biz de doğurduk kaş dene

kendi-kendilerine böyüdüler getdiler

bunnarın kı gövden zembilinen endi her-hal de

 

gurk tavığın bülücünü şey ettiği ğibi

sevmemize bile gönlü olmaz gı

                        gökgörmedik! anam

Kevserikinner de bek aramaz sormazlar

öte tarafın insannarı

bize de bizim gibi ğelmezler

hortlayıp da singildeyesice gayınnam”

……….

“-nasip Nazire Abla”

“-valla ıçcık da onun uçu ediyorun ha!

Safıyam bari gözümüzün öğünde olsun da

onun çocuklarını sevelim deye

ne de olsa evlat dalımış

torun balımış.. ha! nasip işde

bunun ahiri ölüm emme

ondan da önüşlük e(h)tiyarlık var

elden ayakdan düşmek var

hincilik kendimizi davşıyoz emme

birin geder ötekin galırsa deye

höyle anacımızda olsalar

hızmat düşünce ça(ğı)rdık mı etişseler

gırıntımızınan böyür gederler”

“…”

 

“-ağamın çocuklarını sevemedik biz dee

ıramatlık bobam da

ilk torunnarı da deği(l) mi

içi ğederdi,

biri torunnarını file gucaklasa, öpse

burnunun dire(ği) sızılar.. gahrederdi”

yengemden yaka silkerdi,

olmadan gedesice”

“bi de ananızın sülalesi deye aldık bunu,

            almadık da, ağanızı gelin etdik

ha! elden ayakdan düşersek bize bakar dediydik

nerdeee

 

çocuklarıda bi göresim geldi[3] kii” derdi

nur içinde yatasıca..

biğün bakdım da ay aba..

bubacazım damın ucunda a(ğ)lamış gene

yenine sildi aklı-sıra,

sankı annamacan mı

sildi filen etdi emme

            sesinin garaksamasını saklayamadı

neye ağladın ay bobaa” dedim de………

 

duraladı daa

“-ı ıh neye a(ğ)layan gızım” dedi

nur içinde yatasıca, izbar edince de

çevresini cekedinin cebine depdi de…

“-senden neye saklayan ay gııızım

günlerce Senget bazarını bekleyon

ordan bineyin otoposa

ver elini torunun yanna

hemi o(ğ)lan da tatilde olu

iki ğün sonura bindiriviri

Yalavacın bazarına köyün arabasına etişdiri

yerine ğöre, ha!

çocuklara da nasip olsun deye

ça(ğ)la, bosdan, erik

            de(v)şiri gelirin

dernekden-derneğe

emme cumay gün geldimiydi

yola düşüvürüp dee

gedemeyon gatli..

gatliken ayaklarım yörümeyo

getmeyyo o yanna

elim hiş bi şeye varmayo”

deye a(ğ)ladı, yakındı,

ciğerden yan! nahı…. ciğerinden yanasıca

odu oca(ğı) körgalasıca

işallah … gadın Allahım senikinner de  sana etsin,

başga bişicikler demen Allahıma”

 

“-etme etme, deme öyle senden başga yanan olmaz gene”

“-gı gardaşım höyle ellere bakıyon da…

gediyollar heş değilise

mayışlı birini alıyollar

hemi de bakmışsın

gül gibi geçinip gediyollar

deve gatarını bi kel eşek[4] çeker derler

bizim dağ gibi o(ğ)lannar

nerde pani gılıklı, yerden bitme şeyler var

getdiler, getdiler de taa onnarı buldular

 

olmadan gedesiceler

neyder eder,

nerden bulunu(r) gı bunnar gııı!

nerden bulula(r) bunnarıı

..

içim yanıyoru içim,

işallah onnarında i(ç)şleri yanar

başka da bişiy demen”

 

“-bırak hinci bunnarı hemşire”

“-hele hele yengem çocuklara çekişse,

            döğse filen etse…

ıramatlık bobamın

valla hiş gönlü olmaz

aklı depesinden çıkardı”

“-…………….”

 

 “-nerelere ğetdin ay bobam, gari nerelere

o senin mosulamaz[5] o(ğ)lunu,

nur yüzlü torununu elinden aldı

elindeeen ……….

inşallah senikinner de sana etsin

başga bişiycikler demen,

neyimiş bi de akrabaymış,

akreb etmez etdikleriniii

olmadan gedesice

yerler yeyesice

onmayasıca

 

ilensem gene kendi canım

Allah bildiği gibi etsin

i(n)şallah sen de yollara bak”

“-ilenme ilenme”

“-Allah mafaza”

 

 

“-gı aba bobamın hayalı

siğim siğim a(ğ)layışı

gözümün öğünden getmeyoru gı”

……….

“len ay boba iş de bizikinner yanıbaşında

bunnar da torunun” dedim de

 

“-narasın gızııım

hepiciği benim canımın parçası da

elimde doğup böyüdüğünden mi

ilk torun olduğundan mı

yoğusa görememekden mi

hayalı gözümün öğünden getmeyoru Ali Can’ın” dedi

dağ gibi bobam, gözleri açık getdi

işallaah gadın Alla(hı)m ……”

…….

 

“-nahı! gadın Alla(hı)m

            getdiğin yerlerden geleme

gamyonnar altında gal işallah

senin de var,

o da sana etsin işallah

            çoluk-çocuğuna doyama sende”

 

“-boş verin bunları Emine hanım,

Allah havale edin,

dinimizce büyük günah işliyoruz abla

olan-olmuş geçen-geçmiş,

            gözünün önünde olsa

iyi olurdu ama

nasip işte, elinden ne gelir!

………..”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



[1] şehirli teklifi : gönülsüz, inşallah kabul etmezler diye içten geçirerek ikrama buyur etmek

[2] süzme yoğurtun yeterince özenmemiş kıvamı tamamen aynı olmayan hali

[3] göresi gelmek: özlemek, öğsemek, hasretini çekmek, burnunda tütmek

[4] kel : diğerlerine göre çelimsiz, zayıf, küçük,

(kelkel (hindi): şişkin, horoz)

[5] mosulamaz: sessiz, pasif, silik

( Köy Düğünü - Safiye 7-dünür H başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 11/23/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.