Muhammed’i Muhabbet

Ey şefaatini umduğumuz sevgili,
Yetimlerin olan bizleri meşgul edin.
Meşgul edin bütün düşünceleri,
Siz’siz düşünceleri yok edin.
Yok edin yalnızlığı,
Yıkılsın gönlümüzün bentleri,
Ab-ı hayat pınarından,
Doldurun içimizdeki sizsizliği; Muhammed-i muhabbetle...


Yok olsun, Siz’siz geçen her lahza,
Yok olsun,
Siz’i anmayan; sesler, kelimeler, cümleler..
Yok olsun, mürekkebini sizinle süslemeyen şair,
Varsa kırılsın o kalemler...


Şimdi Siz; Cennetin firdevs sokaklarında.
Biz dünya denen kara zindanda
Siz’sizliğin yokluğuyla elem dolu,
Her demde sizsizlik, her demde sürgün, her demde çile
Hasretiniz dilimizde değil.. içimizde..
İçimizi burkan o yara,
O yüzden, geceler soğuk mu soğuk.
O yüzden, geceler karadan daha kara.
Yeni doğan bebeğin nefesinde aradık sıcaklığınızı
Yetmedi - yetmiyor - yetmeyecek...
Yağmura hasret çöl misali, özledikçe özledik sevgili.
Vuslat bekler gönüller.
Dirilişi bekleyen gönüller Siz’i bekler.
Aşkınızla yanan sözler, yollarınızı gözler.


Gelseniz,
Umulmadık bir anda çalsanız kapımızı.
Bir güne de Siz’in-le başlasak,
Siz’inle açsak gözlerimizi,
Siz’inle güneşin doğuşunu izlesek birlikte..
Siz varsınız ya; geceler gündüzdür artık,
Gündüzler cennetin muştusu.
Ondandır bu denli bekleyişimiz.
Siz’li hayaller kuruşumuz,
Siz’li günlerin özlemiyle...

Kasım 2013
F. Selçuk Soylu

( Muhammed’i Muhabbet başlıklı yazı furkanselcuk tarafından 9.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.