EY ŞEYDA-İ DiLBERiM 

Ne var ne yok içimde kıyamete sakladım
Ey gülüm gülistanın bulamadım seni ben 
Ey şeyda-i dilberim derde ne dertler ekledim
Derde deva dediler alamadım seni ben

Çeşmi nergiz gözlerin bin bir mana anlatır
İçimde ki deryalar  inim inim inletir
Terek olur bazen de hicran name söyletir
Hangi fasıldasın ki çalamadım seni ben

Şehla güzelliğine değmesin aman nazar
Yüreğim nasır olmuş üstünde paşa gezer
Çiğ düşünce dağlara şebnem-i gamı ezer
Rüzgara bırakıpta salamadım  seni ben 
 
Gecenin buğusunda sarıldım kör fenere 
Seni fethetmek için çıktım uzun sefere
Yaradan emri ile yazılmışsın deftere
Aklımın zerresinden silemedim seni ben

Gecenin mehtabında gözlerine sürgünüm
Kanatlarımı kıran fırtınaya dargının
 Tutun Allah aşkına kollarımdan yorgunum
Gönül gözün kör oldu çelemedim seni  ben

Gönül uçar kafesten giderse tutamassın
Geceler  katran olur üstüne yatamassın
Güneş olsan sevdama takılır batamassın
Allah'ın bir lütfusun  bilemedim seni ben
Harun 
yıldırım
Şebnem (havada buhar durumundayken gecenin serinliğiyle yerde ya da bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları, çiğ)
Şehla ( koyu mavi göz )
Şeydai ) tutkun aşık aşk çılgını )
terek ( yırtılır )
çeşmi nergiz ( nergiz gözlü )
( Ey Şeyda-i Dilberim başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 8.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.