N A A T 



Şemâili Hakk’tan, mekke önüne geldi kim dediler
Onsekiz bin aleme fethi, müyesser hekim dediler 
İnci, sadefinden kurtulunca Bahira’dan, bildiler
Ve, âlem doldu Meleklerle mevlidinde Nûr Ahmed’im 

Şefeatini bekliyor Senin, aslı turab safdiller
Güneşi söndürdü beşaret’i mevlid-ini kandiller
Asumanı lâlezardan süzülen inci ve dilfirler 
Gülleri terin açtırıyor görmeyenler kör Ahmed’im

Mahşer günü ümmetin’ çün ağlıyorken melûl gözlerin 
Firdevs cennetinden çağlayıp akan o tatlı sözlerin
Rabbimin hitabı sende Kûr’an olan nûr’lu yüzlerin
Nazar eyle de dökülsün, üzerimiz hep kir Ahmed’im 

Çöllerde kavrulan dudaklarla ravza’nda yakılsaydım
Garib bir bedevi cesaretiyle varıp sokulsaydım
“İSR” da, KUDÛS’e ileten o BÛRÂK’ın ben olsaydım
Taşırım ömürce İslâm’ın yükünü sen sar Ahmed’im

Bu kutsal sevdan zar edince leyli-nehâr hep ağladım
Yasin=Ya sen diyerek Fatiha düğümüyle bağladım
Nemrudun ateşinde, İbrahim’dim coştum, çağladım
Söndüremez, içimdeki volkanı tipi, kar Ahmed’im 

Güllere aç demezsen, hicabeder kapanır, açamaz
Güneş asumanda takılır da başka burca geçemez
Kursağında ruh taşıyan yeşil kuşlar durur, uçamaz
Onsekiz bin alemin maşuku hemi de yâr Ahmed’im 

Küfrün prangasını kökden parçaladım, azâdeyim
Ashabının ayağı altına serilmiş şâhzâdeyim
Ben kendimin içimde de, seni arayan divâneyim
Ay’da ezân okundu diyen ehli salip var Ahmed’im 

Susuz çöllerde kaldım, gelin ey inci döken bulutlar
Zümrüd’ü anka oldu, kâf dağına yerleşti umutlar
Yetişip almak istiyorum, engel oluyor amudlar
Böyle handikaplar içinde dünya oldu dar Ahmed’im
 
Bulutlar dem akıtıyor karşılığı yoktur iç, beleş
Nûrunu senden alıyor, bütün gezegenler, ay, güneş
Çamurdu aslımız kalktık, varım diye haykır ey kureyş
Hudeybiye antlaşması, Hayber gücü göster Ahmed’im 

Üveys’ deki Hırkanda, Üveysin didarından döktüğü inciye ben
Sadef olamıyorum Yâ Resulallah, aceba neden?
Çünkü Ebû Zerr olmakmış, ölmeli imişim, ölmeden 
Muhabbetten hasıl oldun, Âşk’ı Muhammed (S.A.V) sır, Ahmed’im 

Kâfi benim, Sâfi benim, hakk nûruna hayran olmuşam
Saray’la köşkler neme lâzım? İnsanlığı sende bulmuşam 
“Kâlû beli” de verdiğim o ahdime sadık kalmışam
Feyizyâb olmamıza ilmi medreseler ver! Ahmed’im 

KÂ’BE kâvseynde Medine’ deki medenilerden aminler
İblisi emmarei yıktı tiyn, İncir, dağına, yeminler
Ağı örümcek, yumurtayı da güvercini eminler
Perde olduğunun sırrını, Harûnî der Ahmed’im 
Harun yıldırım

( Naat başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 16.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu