Sözüm Söz...
Dost iseniz kulak
verin çağrıma
Yok mu sizde hiç
zerresi hatırın?
Çare bulun hergün
artan yarama
Beni yine beşiğime
yatırın.
Ninni olsun naz edince ederi
Bedenimi bir kucağa salayım.
Unutayım gam, kasveti, kederi
Huzur ile rüyalara dalayım.
Anam koksun buram buram dört yanım
Yine beni sevgisiyle kuşatsın.
Bin seneye bedel olsun her ânım
Doğsun güneş, tebessümle, şen batsın.
Yavaş yavaş yaş alayım ömürden
Uzun olsun kundak kefen arası.
Dertler için zırhım olsun demirden
Çabuk dinsin her darbenin yarası.
Yaz mevsimi göz kırparak geçmesin
Her bir günü bir saatten sayılsın.
Yaş yetmişken göz karayı seçmesin
Kör talihim mutluluktan pay alsın.
Dallarıma kar yağmasın yaz günü
Esamesi okunmasın hazanın.
Tanımasın bahtım gurbet, sürgünü
Hasretiyle dolmayayım ezanın.
Mevlana'ya çağlar
engel olsa da
Yunus olsun, Hakk
yolunda yoldaşım.
Hata heybem günah ile
dolsa da
Gün batmadan
temizlesin gözyaşım.
Dünyam ile ahret olsun
dengeli
Basiretim bağlanmasın
yaşarken.
Besmeleyle aşayım her
engeli
Ayaklarım takılmasın
koşarken.
Er ya da geç, gözdeki
fer solunca
Can çırpınır dünya
denen kafeste
Ecel gelip vade birgün
dolunca
"Eyvah, keşke"m yormasın son
nefeste.
Bu kadarı, kâfi,
yeter; demem az
Yara ile dolu gönlüm;
bağrım köz.
Etmem sitem, etmem
asla itiraz
Dostlarımdan son arzum
bu; sözüm söz.
Mecit AKTÜRK