Mevsimim nurlarla dolsun, şevkle karsın rahmeti,

Sultanım sevdayla yansın, gönle örsün rahmeti.

Çağlasın hep secdegâhım, gül dizilsin sözlere,

Mahyalar şevklerle tütsün, şehre kursun rahmeti.

Tövbeler coşkuyla aksın, soldurun siz mâtemi,

Zikri yaksın mâbedim hep, aşkla yorsun rahmeti.

Ahmet’in şavkıyla kalpler nur getirsin dillere,

Bağda güller, bitmeyen sevdayla görsün rahmeti.

Kalmasın canlarda isyan, sevgi sunsun günlerim,

Minberimden nur süzülsün, dehre sersin rahmeti.

 

Ey benim can sultanım, kor gönle hoş geldin bugün!

Gelmesin kasvetlerim hiç, topla bağdan zor hüzün!

 

Nur teravihler şevke gelsin, zehri alsın mihrabım,

Can sahurlar zevkle tütsün, zikre dalsın mihrabım.

İftarım şehrimde gülsün, dönmesin hiç kasvete,

Âvizem nurlarla yansın, aşkla dolsun mihrabım.

Zerk edip dursun gönüller dilde sonsuz sohbeti,

Şâha kalksın fâtihâlar, kahrı yolsun mihrabım.

Bülbülüm hüsranla dağlattırmasın mevsimleri,

Titre leylim, gönle sık sık mihri salsın mihrabım.

Nûru bulsun canlarım, kaygıyla dertler yığmasın,

Dilde tekbirler çağlasın, canda kalsın mihrabım.

 

Ey benim can sultanım, kor gönle hoş geldin bugün!

Gelmesin kasvetlerim hiç, topla bağdan zor hüzün!

 

Çağla sen hikmetle sultan, bağra dizdir gözdeler,

İnle sen rahmetle sultan, şehre süzdür gözdeler.

Ellerim yangınla tütsün, tütmesin hicranla hep,

Zerk edip dur zikri sultan, gönle sezdir gözdeler.

Çöllerim kor sevk edip dursun, gönüller çağlasın,

Kalmasın neylerde hasret, kasra sızdır gözdeler.

Aşkı fark etsin menekşem, bağbanım hiç solmasın,

Mısralar sevdamla yansın, câna yazdır gözdeler.

Bâkiler hoşluk getirsin,kor gazeller bitmesin,

Bülbülüm çıksın kafesten, meşkle çözdür gözdeler.

 

Ey benim can sultanım, kor gönle hoş geldin bugün!

Gelmesin kasvetlerim hiç, topla bağdan zor hüzün!

 

Gönle ilhamlar serip dur, aşkı bilsin dillerim,

Bitmesin bağrımda yangın, şevke gelsin dillerim.

Secdegâhım zehri yıksın, nefse güller yükle sen,

Cennetim gönlümde yansın, nurla gülsün dillerim.

Çatlasın şeytan bugün, kalbimde tütsün şûleler,

Zor cefâlar serme hiç sen, kahrı silsin dillerim.

Cevre meftûn olma artık, köşke yığdır hikmeti,

Zifri derman etme sık sık, derdi delsin dillerim.

Can kebûter şevkle girsin yanmayan kor gönle hiç,

Nur şadırvan çağlasın hep, zehri dilsin dillerim.

 

Ey benim can sultanım, kor gönle hoş geldin bugün!

Gelmesin kasvetlerim hiç, topla bağdan zor hüzün!

 

Ey dönen Pervâne, sen doğdurma zor hicranları,

Gönle yığdır çâreler, boğdurma nur dermanları.

Şevke gelsin mevsimin, kasvetlerin hiç yanmasın,

Şehre zerk et muştular, sağdırma kor hüsranları.

Derde dertler katma hiç sen, yazma yangın mesnevî,

Aşkla dolsun toprağın, bozdurma hiç harmanları.

Sultanın feyziyle gül, bağrında açsın neşveler,

Solmasın rıhtımların, dağlatma sen ummanları.

Kalma hiç dehlizde,bir gitsin karanlıklar hemen,

Bülbülün şevkiyle yan, inletme hiç cânânları.

 

Ey benim can sultanım, kor gönle hoş geldin bugün!

Gelmesin kasvetlerim hiç, topla bağdan zor hüzün!

 

(fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün / )

 

 

 

 

 
 
( Terci-i Bent ( Ramazan Ayı ) başlıklı yazı pervane tarafından 12.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.