ŞEHİR HAYATI
Bu ne
kalabalık, mahşer mi mahşer.
Herkesin
halinde ayrı bir telaş…
Nereye
koşturur bu kadar beşer,
Sanki
tek dertleri ekmek ile aş.
Tebessüm
arama yüzler bir karış.
Gülene,
aptalmış gibi bakarlar.
Sonu
belli değil amansız yarış,
Başarı
uğruna candan bıkarlar.
İleri
de; bankta oturan adam…
Gözünün
önünde yem toplar kuşlar.
Uçup
gitmiş gibi başındaki dam,
Dünyadan
bihaber solgun bakışlar.
Nedir
gözlerdeki dipsiz bakışlar.
Gözlere
bakınca bende üşüdüm.
Görse
ürküp kaçar amansız kışlar,
Sebebi
ne ola diye düşündüm.
Şu karşıdan gelen tığ delikanlı…
Selamsız
sabahsız geçti yanımdan.
İnan
ki; mevtalar daha da canlı,
Bu
haliyle can götürdü canımdan.
Beynime
işleyen bir korna sesi…
Baktım;
ana baba günü trafik.
Öyle
bir telaş ki sarmış herkesi.
Endam
mağrur ama gönüller ezik.
Şu öte
rıhtıma yanaşan vapur…
Tatlı
bir düdükle selam veriyor,
Sanki
canlı gibi dimdik ve vakur.
Çekil
ey! insanlık ben geldim diyor.
Evren-i
de yalnız bu curcunada…
Kimsenin
kimseden bir haberi yok.
Ruhumu
ter bastı bu fırtınada.
Hayatın
bağrına saplanan bir ok.