.
Yok körpecik gençliğim, âteşte köz gürlükler
Kapılanlar kapıldı, fırtına özgürlükler
Pamuk bağı saâdet, ha koptu ha kopacak
Belendi ağıtlara, yâr hüngür hüngürlükler
.
Endâm eder tenime, cân özene bezene
Zinde iken mutluluk, edep ezen ezene
Kıskançlıklarda hiddet, ha koptu ha kopacak
Bam telinden tâc ettim vurmuyorken tezene
.
Avuçlarım açıkken, gökte hazır dilemek
Baklava şırasıyla, pişen tatlı dil emek
Ateş bastı bürudet ha koptu ha kopacak
Baldan lokmadır ondan, gerektikce dilenmek
.
Cânım yanarsa yansın, ciğer yanıyor za/ten
Büyüsüne sihrine, sillesine koza ten
Ölümüne şehadet ha koptu ha kopacak;
İmân ile yeşerip, açıyor mimoza ten
.
Rûyâcılar getirdi, ister imiş bekâret
Uzun uzak yaşamı, yazık, etti bekâ ret
Kesretten bıkan vahdet, ha koptu ha kopacak
Her seher tıkır tıkır, ödemeyim akaret
.
Ak gerdanın şırası, çiğ salkım yâr tutaklar
Yoksul kapılarının, sesidir muştu taklar
Üzre deyip bin adet, ha koptu ha kopacak
Tıkalı düzüm düzüm, ses vermiyen yutaklar
( Ha Koptu Ha Kopacak başlıklı yazı yoksul tarafından 5.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.