.








dudakları yanıyordu

penceresinde yaz sefası sürümüş günlerin

ikimizin arasında biraz Temmuz

biraz mavi sanıyordu kendini duman 

katilini tutup öpecekken güneş

türkü söyleyip ah çekelim el ele

omuz omuza konmuş güvercine eş





parmakları yanıyordu

kristal gecenin umursamaz ışıkları yalan

ve metrolar

ve büyük şehir seferleri değil aklında

hızla okunan yaram

bir memleket boyu Pir Sultan kalan

kulaktan kulağa dokunan 





yetkililerden aldığımız 

öksüz imgelere göre

yaşasaydı yirmi yaşında olacaktı

Hüseyin'in kara gözleri

ölse bile ölümsüzdür oysa peygamber çiçekleri

koynumda kalan saçların yanıyor bak öksüz

o günden beri 





karanfil dalında yer işaretleri

sağa sola sapan

insansız söylemler türedi erken

simsiyah gülüşler saçan 

yüzü yanıyordu bir sevinç arasından

yüzü babam yüzü bilerek amcam olan

belki





zaman aşımından olsa gerek

nağme tutuşturdu göz ucuna zalim

ah felek

kapattılar güneşi ansızın demek

otuzbeş kere karanlık

karanlıktasın!

aydınlık sayıyordu merdiven ve yasın 

Rabbin gül tutan eteklerinde aç 

tek tek aç düğmelerini ülkem

kaç 

'Madımak yanıyor hala' karanlık






/


( Madımak Yanıyor Hala başlıklı yazı NeclaKezbanT tarafından 1.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.