İnanma şimdiki yalan dolana
Korkuyu içine gizler gibisin
Zaman çare bulur derdi olana
Saatli söylenen sözler gibisin
Kuşatır sahili yapmacık köyle
Yar derdini getir dertliye söyle
Ne olur sevgilim bizlere böyle
Akşamı sabahı gözler gibisin
Bilirim baharın mevsimi kutlu
Sarmış hülyasını yarın umutlu
İçinde yüzüyor derinden mutlu
Hasılat paylaşır yüzler gibisin
Sıkıştı umutlar serimiz darda
Herkesin kendine hesabı varda
Islanır gözleri sevdigim zarda
Kor ile cigerim közler gibisin
Geçiyor zamanın üstünden asır
Dudagın çatlamış dilinde nasır
Söz üstadım bilir eyleme kusur
Endamı güzeli nazlar gibisin
Yokya buralarda hiç aklıselim
Sarık düştü öne görünür kelim
Vurdukça mızrabı titriyo telim
Özleme çalınan sazlar gibisin
Kahrınla yıkılır tozarak dagım
Kavrulur narında eriyor yagım
Savrulup yerlere çöktü otagım
Baharı çeviren yazlar gibisin
Dayadım bagrımı seher yeline
Kaç bahar bulanık aktım seline
Vedasız ayrılık düştü gölüne
Uçarak vurulan kazlar gibisin
Desemki seninle vaziyet hazin
İstanbul içinden taşıyor hüzün
Sirkeci önünde ekşidi yüzün
Kasaba verilen pozlar gibisin
Çıkar sandı arşın en üst katına
Bozkırda yaglanan yagız atına
Atlamış gidersin elin yatına
Sürüye sayılan yozlar gibisin
Durani Kocaga bıkar emirden
Acıya dayanır yürek demirden
Ne kaldı geriye tatlı ömürden
Esince savrulan tozlar gibisin
09.06.2013
d.kocaga