Yaratılışımız bir aşk hikayesidir
Allahtan geldik, O’ndan ayrıldık ve yine O’ na döneceğiz
Aşk, aslımıza olan özlem ve onunla bütünleşme çabası manasına da gelir
Bir anlamda kendimize/bütünlüğümüze sevgidir aşk, provan algı, aşkın kaynağını burada görmediği için onu dünyevileştiriyor



Varlık, varlığa dair fani olan beden
Aşkın objesi yapılıyor ve doğalolarak cinselliğe indirgeniyor
Aşkın büyük hakikatlerden biri olduğu nedense hakkıyla idrak edilemiyor
Allah'ın kainatı yaratmayı arzulaması ve bunu sevmesi, varlığın ilk sebebinin sevgi/ aşk olduğu anlamına geliyor



Varlığa ait ve birbirinden ayrı cüzler
Arasında fevkalade kuvvetli birçekim var, kainatta sari bir aşk hali var
Aşk, bir birinin uzağına düşmüş parçaları bir araya getirir, biz buna vuslat diyoruz
Aşkın şiddeti, parçaların birbirine olan uzaklığı nispetinde artar, kişinin O ‘ na uzaklığı nispetindedir



Aşk bahsinde hep şu ayrım yapılır
İlahi aşk, mecazi aşk, ariflerböyle bir ayrımın olmadığını söylerler
Hedefi ne ve kim olursa olsun,aşk üzere gerçekleşen şey mahiyet olarak hep aynıdır
Değişen maşuktur; maşuka yönelmenin mahiyeti değişmez, kimler yıllarca faniyi idealize ederek aşık olur



Aşk, bir derttir, söyletir
Şiir edebiyatın bir üst dilidir,edep, bir tür yoğurma ve terbiye tarzıdır
Edebiyat ise edep ile birlikte anılıyor, dolayısıyla şiirinde edebi muhakkak ki olmalı
Kavuşma arzusu, aşk olarak belirlendikten sonra, vuslat gerçekleştiğinde arzudan doğan acı/ aşk kalmaz




Mustafa CİLASUN
( Hayatın Satır Aralarında Tahayyül Ederken! başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 8.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.