SANA GEL DEMEM

 

sana gel demem
yeter konuşma

 


bilemedim
cennet mi cehennem mi gözlerin
dipsiz kuyu gibiydi
karanlık ve derin

 
 

kelebekler vakitsiz giyerken ak kefeni
eridi avuçlarımda ümitler
boğuldu karanlıklarda aşk
deli bir rüzgar esti
sana dair ne varsa yıktı geçti

 
 

paslanan yağmurlar sağıldı bulutlardan
havada küf ve toprak kokusu
zapt etti kumsalı
zehir saçan zakkumlar
küskün yakamozlar derinlere daldılar
dolunaya inat

 
 

kafam da çalmaz oldu tam tamlar
kırlangıçlar kesti ateş dansını
atmıyor yüreğim gümbür gümbür
aklım karışık dilim dolaşık
gönlümün içinde diken
sırtımda kamburum sen
olduğunu bilmeden
diyordun ki; "Gel, Desen”
aşk üstüne karalarken meramını desen desen

 
 
zaman olmadı yar
üşüttü haziranda yağdırıp kırağı
uzaktan seyre bakarken ağyar
sessiz çığlıklarla yaktı ağıtlar
 
 
 
göründü yolculuğun son durağı
durdurun zamanı inecek var

 


bekleme
istesem de diyemem


sana gel demem

 


nilüfer sarp..

( Sana Gel Demem başlıklı yazı Nilüfer Sarp tarafından 20.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.