Sokakta yürürken kendi halimde, bir kadın gördüm, kapı önünde oturan, kederli

Gözlerinde umut ışığı sönmüştü, yaklaştım ürkek, ürkek

Fark etmedi beni, gözleri yaş dolu idi

Gözyaşları, yanaklarında derin izler açmıştı, kor alevdi akan ve yakan

Beni görünce, gözlerime baktı, gözlerimdeki hüznü ve acıyı görünce irkildi

Sanki kendisini görmüştü, kor alevden, sancı, sancı kıvranan, gözlerimde yanan

Sessizlikte sukut vardır ama bazen dercesine, doğruldu, gözyaşlarını sildi, sevinçle

Başındaki yemeniyi çıkardı, mutluluk ile elime uzattı, al sil gözyaşlarımı akan gözlerinde diyerek

Biraz önce hayat ve ölümün boşluğunda, yok olmaya giden o kadın yaşama kavuşmuş gibi

Huzur dolu bir sesle, huzur uğruna tüm söylenenleri acıları, zulümleri kahırları yuttum şerbet diye

Herkesi hayat gibi bağrıma bastım, sevgi ile şefkat ile onlar beni rüzgâra attılar kuru bir yaprak diye

Solmuş, değeri kalmamış bir yaprak diye attılar beni, sordum neden diye endişe ile

Gözlerindeki ifade keskin bir bıçak gibi kesiyordu, Genç ve güzeldim evlendim mutluluk ile

Ma.malas..titrekti sesi hüzün vardı, maalesef hamile kalmadım, sorun çıktı bende

İşte kapı dışarı atılıyorum, her akşam eşim işten gelince, merhametsizce

O yatınca içeriye giriyorum gizlice, sen, sen bana yakınlık gösterdin, merhametinle

Oysa bu şehirde, bu sokakta, eşimin karşısına çıkan olmadı, çıkarak eşimim bu yanlışlığını ve merhametsizliğine, yüzüne çarparak dur diyen olmadı, hatta yanıma, yanımıza yaklaşmadılar

Senin gibi, içimdeki yanan kor alev hissetmediler, sen beni, kendinde yaşadın gördüm gözlerinde, yaşadın gördüm

Sen hissettin, bu yaramı, artık ölüm gelene kadar yıkamazlar beni, varsın hayatım, hayat gibi olmasın

Senin hisseden kalbin, var benim gibi

Sessizce içeriye girdim, yaklaştım eşinin yanına, eşinin halini anlattım, utanır gibi oldu, ışık vardı bunda

Dedim, çocuğunuz olmuyorsa gidin alın, sevgiye hasret mahzun yetim çocukları, çocuk esirgeme kurumunda, hepsi bizim çocuklarımız, bir tane alın sevgi ile yüreğinize basın

O çocuklarımız ki, merhametten mahrum  olanların terk ettikleri veya yetim kalanların aynı çatı altında sevgiye, merhamete muhtaç üç öğün yemeklerinde gözyaşı olan,mahzun saracak sevgi merhamet dolu kollara hasret olan ve özlemle her gün gözyaşı ile bekleyen

Sizi engelleyen mi var dedim, gözleri ışıldadı hayır dedi, sarıldı mutluluk ile, eşini aldı koluna benden önce çıktılar evden huzurla ve huşu ile

Kalbim bir başka atıyordu sanki,sanki bu kalp gitmiş yepyeni kıpır, kıpır bir kalp gelmişti, oturdum evlerinde çıkamadım beni tutan ne idi

İki saat sonra yanaklarında güller açmış olarak geldiler, ellerinde küçük bir resim vardı, huzurla bakıyorlardı, onları mutlu eden ne idi biliyor idim

Uzattılar resmi, işte bu bizim küçük yavrumuz dediler, başladı gözlerimde yaşlar oluk, oluk Mutluluktan

Hayatımda bir annem vefat ederken burnumun direği sızlamıştı hüzünden, birde şimdi sızlamıştı sevinçten

( Şefkatten Mahrum Çocuklarımız Şefkati Beklerken başlıklı yazı kul mehmet tarafından 20.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.