1
Yanımdaki boşluğa sen oturmasan
Bir ateş oturur; içimi yakan.
Sonra tüm serviler yaprak soyunur
İş yavaşlatır bir ağaçkakan.
Umurumda mı kimmiş; oturan kalkan
Yanımdaki boşluğa sen oturmasan.
Şimdi beni çağıran sen olmasan
Babam, eve çağırır.
Ya da ağlamaya başlar kardeşim Hasan,
Tüm gardım düşer yeniden
Öyle isteksiz olurum yaşamaya.
Belki annem çağırır su taşımaya,
Şimdi beni çağıran sen olmasan.
Yollarım şekilsiz ve bozuk, sen yoksan
Evler karanlık ve iç daraltıcı
Ne olur şurada karşıma çıksan
Bak kepenk indiriyor bizim halıcı
Her şey yeknesak, sıkıcı, sarsak,
Ve her şey şekilsiz ve bozuk sen yoksan
Sevmediğim sesler yükselir, sen konuşmasan
Radyolar eskimiş melodileri çalar
İçimde eskiye dair tonla nedamet
Tüm kirli yolları gösterir aynalar
Kalmaz hiç içimde umuda davet.
Önümde bir ati ki pişmanlık kusan,
Çınlar; tüm sevmediğim sesler; sen konuşmasan
Tüm güller kan ağlamaya başlar, gülmesen
Bahçeler bağ bozumunu erkenden yaşar
Yüreğin bir gül olur da elimden taşar
Anlar; güzellik neymiş; o zaman anlar
Güle vakıf olduğunu sanan saf bahçıvanlar.
Yüreğim sonsuz bir çölü yaşar, gelmesen,
Güller kan ağlamaya başlar sen gülmesen.
Şimdi bir yalnızlık sarar, sen sarılmasan
Çeker iki yakamdan derin kuytular
Sensiz de bir yaşam var; evet, var.
Adını kabuslar, karabasanlar koyar.
Bir lanet bulur beni mutlaka, sen bulmasan,
Bir kör talih sarılır, sen sarılmasan....