Masaldın
Ve öyle kalacaktın belki de
Gümüş karası vurmuş kallavi zamanın
Nasırlı ellerine düşen eter kokulu dizeler olmasaydı eğer
Büyümeseydi çocukluk
Ve tanınmasaydı
Aşktan önce dişiliğin hormonlarını emen
Kırmızıya vuran yakut sahtesi ülkede...
(Bu benim düşüm,sen takılma rengime...)

Atın öldü ey prens
Hala dolanıyorsun hayalin çetrefilinde...

Bedenimizi tanımadan
Ruhumuzu verdik bu diyete
Kalbimiz dört odasında da bekaretini yitirmişti zaten
Diğer gözün fark eden emelinde
Bilmiyorduk
Aslında kağıdın ilk kalem darbesiyle kirlendiğini
Ki sözüm ona aşkın gizini kazıyorlardı rahmine
Hiç anılmıyordu
İmgeye saklanan sahte kahramanlar,neden?

Aşıktık şeker kızın sevgilisine
Yine de kardeşimizdi Candy
Kıskanmadık nedense
Kahrolduk beyaz atlı prens Antony ölünce
Tutulup güz rüzgarının acımasız soğuğuna
Yaprak misali titredik hayalin pembesinde
O ve ondan sonraki pek çok sıra
Saldırıyorlardı çocukların mahremine
Kimi ensest,kimi sapkınlık diyordu bu sonu gelmez ruh ölümlerine
Beden kalsa geriye
Ey can 
Ölmüştük bir kere

Dönüp bakmadı bile o prens bize
Gözlerimizin hapsindeydi oysa
Yazgısı pembeden toprak devşiren hikaye de
Kuruyorduk gözlerimizin mavi neminde

Asıldık,kesildik,recm edildik yeryüzü sürgününde
Ve inatla
Hala çocuklar doğuruyoruz tüketilmeye

Bir vedadır bu
Kendimden öldürdüğüm beyaz atlı prense
Son söz;
Diyorum ki
Yazma beni ,okuma dizelerinde...


Saadet Yıldırım Ünal
( Atından Önce Kendi Ölen Prense Veda başlıklı yazı paydasız tarafından 30.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.