(Tem. 2009-Yelli köyü)

 

Ananın  sütü  gibi  helâldir  ekmeğin de,  aşın da,

Çile  ile  tanışırsın  daha  çocuk  yaşında.

Huri  gibi  güzellik  var  gözlerinde,  kaşında.

Türlü,  türlü  sıkıntılar  dolaşıyor  başında.

 

Yaz güneşi  yakar  bedenini, ekinleri  biçersin,

Bulur isen  testilerden  soğuk  sular  içersin.

 Çoğu kez  gönül  verip,  mecbur  olur  geçersin.

Baskı  ile  sevmediğin  birini,  mecbur  olur, seçersin.

 

Uzun  süre  beyazlara  bürününce,ovaların,  yamaçların  tepesi,

Senin  gibi  çilekeştir  köylülerin  ebesi.

Doğurturken  çocuğunu,  doktorsuzluk  sebebi,

Bazen  yolcu  olursun,dönüşü  yoktur,  ebedî.

 

En  büyük  güvencendir,bilezikle,  gerdanlık,

Elden  gidiverir, söz  verince  bir  anlık,

Çeyizlerle  dolu  olsa  da,  süslü  bir  sandık,

Düşünürsün acı,  acı,  sonun  ise  karanlık.

 

Dağ ,  bayır  odun ve ot  toplar,  yüklenirsin  sırtına,

İster  kar  yağsın,  bora  essin,  ister  fırtına,

Günlük,  haftalık  değil  belki  ayda  bir  yuna,

Her  kafadan   bir  ses  çıkar,  sanki  curcuna.

 

(Şiirlerime  güzel sesiyle değer kattığı için

 Güzin hanıma teşekkürler)

 

 

( Köylü Kadını başlıklı yazı coni tarafından 28.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.