Koca tahta kapılı
hanaydandı evimiz
Lastik yemeni giyer
çardakta koştururduk
Fakirdik belki ama
yürekteydi sevimiz
Ama ninemi bile sevinçten
coştururduk
Yeşil minder üstünde ninem
hep diz çökerdi
Çocukça aklımızla biz de
soru sorardık
Sanki görüyor gibi camdan
dışa bakardı
Lal olmuş dillerini belki
de biz yorardık
Babam eve gelince gül
açardı yüzünde
Oy yürek sızım gelmiş der
bağrına basardı
Sanki nur saçılırdı o an
kara gözünde
Okşardı saçlarını uzun
süre susardı
Ne bir masamız vardı ne
aynalı sinimiz
Tahta tabla üstünde yerdik
ekmeği aşı
Karnımız doysa bile üşürdü
bir yanımız
Yinede of demezdik
eğmezdik karakaşı
Gün geceye kavuşup yanınca
löküsümüz
Defter kalem getirir ders
başına geçerdik
Kilimim üzerine serilmekti
lüksümüz
Önümüze konulan kitaplara
bakardık
Cahildi garip anam
bilmezdi okumayı
Bizler ders çalışırken
yanımızda beklerdi
Bir nakışı öğrenmiş bir
halı dokumayı
Niye kız doğdum diye
kadere suç yüklerdi
Kul Dünyaya gelmeden
yazılıyor kaderi
Kız doğmak tercih değil
kulun alın yazısı
Kör zihniyet yüzünden olmuyor
bir ederi
Okumayan kızların bitmez
yürek sızısı