Doğduk aynı toprağın sırtına
Asi rüzgârların ıslığında 
yıkandı gün
Güneşi emdik tenimizin körpeliğine...
Sevgiden demlenen kıtlama çayın yudumunda
Aynı acelenin acemiliğinde yandık 

Çocuktuk, iyi ki çocuktuk

Tükürüğümüzle kınasına çalındığımız kara taşın
Kökündeki sırrı paylaştık
Yaramazlık arkası hıçkırığın gözyaşında
Anne kızmaları döküldü oyun bulanmış kucağımıza
Tanışık acıları büyüttü yüreğimiz
Bağlandık görünmeyenle

Sabah yelinin şarkısına kıvamladık ayranı
Yorduk zamanı kahkahanın gürültüsünde
Nasıra gebe avuçların doygunluğundan
Ruhumuzun dinginliğini bıraktık
Uyuduğumuz yer döşeğine 

Kengel yeşiline basıp tuzu bahar önlerinde
Aynı lezzeti kattık ısırığımıza
Güldük pınarbaşını tutan dudaklarımızın serininde

Çocuktuk, iyi ki çocuktuk

Koparıldık bir günün ansızlığında
Gömdük anıların göğüne 
Mağrur ve suskun cevizin yeşil lekesini 
Ant bile içemeden
Döndük sırtımızı çocukluğa

Yabancılığımıza katıktı gurbet
Aynı boy pişmiş somun gibi beyaz solduk
Aynı boy evler, aynı boy odalar
Rutubetti soluduğumuz...
Unuttuk çökeleği, kengeli, esmer tenli ekmeği
Ve hep yaktı genzimizi klorlu suyun bedeli

Gecelerde dirilir yalnızlık
Aynı sebepti acıtan, gizlice ağladık
Kardeşim, toprağım, 
Özledim gözlerindeki memleketi
Özledim sevince sebeplerimizi

Saadet YILDIRIM ÜNAL
( Kardeşname başlıklı yazı paydasız tarafından 10.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.